Türkiye, deniz yetki alanlarını ve kıyı politikalarını resmen dünyaya ilan etti. Ankara Üniversitesi DEHUKAM koordinasyonunda hazırlanan Türkiye Deniz Mekânsal Planlaması Haritası, IOC-UNESCO nezdinde resmen tescil edilerek uluslararası erişime açıldı. Bu gelişme, “Mavi Vatan” doktrininin ilk kez uluslararası düzeyde kurumsal tanınırlık kazanması anlamına geliyor.
Türkiye’nin Haritası MSPGlobal Platformunda Yayınlandı
IOC-UNESCO ve Avrupa Komisyonu iş birliğiyle oluşturulan MSPGlobal girişimi kapsamında 70’ten fazla ülkenin deniz planlaması çalışmaları tanınıyor. Türkiye’nin sunduğu deniz mekânsal planlama haritası, bu platformda yerini alarak resmi statü kazandı.
Harita, Türkiye’nin deniz ve kıyı kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı konusundaki iradesini küresel ölçekte ortaya koyarken, “Mavi Vatan” kavramının içinin sektörel politikalarla doldurulmasına yönelik güçlü bir adım olarak değerlendiriliyor.
DEHUKAM Müdürü Başkara: “Mihenk Taşı”
DEHUKAM Müdürü Dr. Mustafa Başkara, bu haritanın IOC-UNESCO nezdinde tescil edilmesini “mihenk taşı” olarak tanımladı. Başkara, “Türkiye’nin denizlerine sahip çıktığını ve bunu sürdürülebilirlik temelli yapacağını gösteren somut bir adımdır” dedi.
Yunanistan’dan Sert Tepki: “Gasp Girişimi”
Gelişmenin ardından Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin haritasını “AB müktesebatına aykırı” olarak değerlendirdi. Açıklamada, “Türk haritası, Yunan egemenliğini gasp ediyor ve hiçbir uluslararası hukuki temele sahip değil” denildi. Ayrıca IOC-UNESCO’nun bu tür bir tescil için “yetkisiz” olduğu öne sürüldü.
Yunan Medyası Alarm Verdi: “Ege’yi İkiye Böldüler”
Yunan basını gelişmeyi sert başlıklarla duyurdu:
- Directus: “Türkiye, UNESCO şatafatıyla Mavi Vatan’ı meşrulaştırıyor.”
- Hellas Journal: “Türkiye’nin UNESCO haritası Ege’yi ortadan ikiye böldü.”
- Evros News: “Ankara, Atina’ya Unesco haritasıyla meydan okuyor.”
- Ta Nea: “Türkiye’den tahrik” başlığıyla çıktı.
Bu haberlerde, Türkiye’nin haritasının Yunan deniz yetki alanlarını hedef aldığı, Ege Denizi’ni fiilen ikiye böldüğü ve “Mavi Vatan” üzerinden jeopolitik bir meydan okuma içerdiği iddia edildi.
Türkiye Uluslararası Deniz Planlamasında Yeni Dönem Başlattı
Tescilli harita ile birlikte Türkiye artık, denizel egemenliğini sadece söylemsel düzeyde değil, uluslararası tanınırlıkla desteklenmiş resmi belgelerle sürdürüyor. Bu durum, ileride yaşanabilecek hukuki ve siyasi tartışmalarda Türkiye’ye güçlü bir argüman kazandırıyor.
Türkiye’nin bu haritayı kullanarak, doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz’deki haklarını güçlendirme ve jeopolitik dengeyi yeniden kurma hedefi daha somut hale geldi.