Ünlü sanatçı Mahsun Kırmızıgül, son günlerde gündemi sarsan Mabel Matiz hakkında açılan “müstehcenlik” soruşturmasına ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Kırmızıgül, “Şarkılar ve filmler bu ülkenin ahlakını bozmaz. Bu ülkenin ahlakını hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet bozar” diyerek, soruşturmaya sert tepki gösterdi.
Samet Aday’a verdiği özel röportajda konuşan Kırmızıgül, meslektaşı Mabel Matiz’e destek verirken, kendi geçmişte yaşadığı sansür tecrübelerini de hatırlattı. Özellikle “Vezir Parmağı” filmiyle yaşadığı engellemelere dikkat çekerek, benzer bir kampanyanın şimdi Mabel Matiz’e yöneltildiğini savundu.
“Vezir Parmağı’nda da Aynı Haksızlığı Yaşadım”
Mahsun Kırmızıgül, röportajda şu ifadeleri kullandı:
“Vezir Parmağı diye bir film çektim. Billboardlarda yasaklandı, reklam alanlarından çıkarıldı. Şimdi de aynı şey Mabel Matiz’e yapılıyor. Bu bir kampanya. Ama biz bir şeyi yanlış yapıyoruz. Bir şarkı veya film değil, bu ülkenin gerçek sorunları başka yerlerde.”
Kırmızıgül’e göre, sanatın hedef alınması, toplumun dikkatini esas meselelerden saptırıyor. Gerçek ahlaksızlığın şarkılarda veya filmlerde değil, ülkeyi soyanların sessizce korunmasında yattığını savunuyor.
“Yolsuzluk, Rüşvet, Hırsızlık Bu Toplumun Ahlakını Yıkar”
Kırmızıgül açıklamasında yolsuzluğa dair çok sert bir benzetme de yaptı:
“Yolsuzluk yapanlar benim gözümde çocuklara tecavüz edenlerle aynı seviyededir. Çünkü hepimizin geleceğini çalıyorlar. Ahlaksızlığı bir şarkıda aramayacağız. Sen önce bu ülkeyi soyanlara bakacaksın. Onlar üretiyor bu kirli düzeni.”
Bu sözler, sosyal medyada geniş yankı uyandırırken, sanatçının doğrudan sistemin çürümüş yapısına dikkat çektiği vurgulandı.
“Sıradan Belediye Başkanları Milyoner Oldu, Bu Normal mi?”
Röportajda yalnızca sanat ve ahlak değil, siyaset ve ekonomi de gündemdeydi. Kırmızıgül, siyasete dair eleştirilerini de şu cümlelerle ifade etti:
“Sıradan bir ilçe belediye başkanının, 5 yılda Türkiye’nin en büyük sanatçısından 100 kat daha zengin olması normal mi? Önce fakirdi, şimdi saray gibi yaşıyor. Problem burada. Bu düzene dur diyecek olan yargıdır.”
Sanatçının bu ifadeleri, toplumda yaygınlaşan “siyasetle zenginleşme” algısına karşı açık bir eleştiri olarak yorumlandı.
“Asgari Ücret Bu Durumdaysa Suçlu Sanatçılar Değil”
Kırmızıgül, açıklamalarında ekonomik kriz ve gelir adaletsizliğine de dikkat çekti:
“Yolsuzluklar kesilirse, bu ülkede asgari ücret 100 bin liranın altına düşmez. Emekli maaşı 100 binin altına inmez. Beyaz yakalılar ne hale geldi farkında mısınız? Bunu yapanlar şarkıcılar değil.”
Sanatçı, gelir dağılımındaki uçurumun ve halkın ekonomik sıkıntılarının sorumlusu olarak yolsuzluğu gösterirken, müzik ve sinemanın hedef gösterilmesini suni bir gündem olarak değerlendirdi.
“Ahlaksızlık Sanatta Değil, Yönetimde”
Röportajın son bölümünde Kırmızıgül, meseleyi insani ve vicdani bir noktaya taşıdı:
“Bu cesurluk değil, insanlık meselesi. Yolsuzluğu cezalandırmazsan, hiçbir düzeni kuramazsın. Ahlaksızlığı şarkılarda değil, o koltuklarda aramak gerek.”
Bu çıkışıyla birlikte Kırmızıgül, sadece meslektaşı Mabel Matiz’e değil, toplumun geniş kesimlerine de seslenmiş oldu.