Paris Hilton, gençlik yıllarında aldığı DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) teşhisi hakkında samimi itiraflarda bulundu. Teen Vogue‘da yayımlanan kişisel denemesinde, bu durumun hayatına nasıl etki ettiğini ve teşhisine olan bakış açısının zamanla nasıl değiştiğini paylaştı. Hilton, artık DEHB’sini bir engel değil, bir avantaj olarak görüyor.
DEHB’nin Paris Hilton Üzerindeki Etkisi
43 yaşındaki Paris Hilton, gençlik yıllarında kendisini hep “çok konuşkan”, “fazla enerjik” ve “dikkati dağınık” olarak hissettiğini anlattı. Eğitimciler ve yetişkinler tarafından sık sık yanlış anlaşıldığını ve sistemin kendisini yüzüstü bıraktığını söyleyen Hilton, bu süreçte Sorunlu Genç Endüstrisi adlı özel bir tesise yerleştirildi.
ABD’nin Ulusal Ruh Sağlığı Merkezi, DEHB’yi “işlevselliği ya da gelişimi aksatan dikkat dağınıklığı ve/veya hiperaktivite ile dürtüsellik belirtileri gösteren bir gelişimsel bozukluk” olarak tanımlıyor. Hilton, teşhis aldıktan sonra kendisini sınırlayan bir “etiket” gibi hissettiğini itiraf etti.
Hilton’un Değişen Bakış Açısı: DEHB Bir Süper Güç mü?
Hilton, teşhis aldıktan sonra bir rahatlama hissetmemiş, aksine DEHB’yi bir “kısıtlama” olarak görmüştü. “İlk başta bu teşhis, beni yapamadıklarımla ve farklılıklarımla tanımlayan bir şey gibi geliyordu” diye yazdı.
Ancak zamanla bu düşüncesi değişti. Hilton, yaratıcılık, tutku, dayanıklılık ve cesur bir şekilde düşünebilme yeteneklerinin DEHB sayesinde olduğunu fark etti. “DEHB, sık sık bize risk almamamızı söyleyen bir dünyada benim gizli silahım” diyerek, bu durumu bir “süper güç” olarak görmeye başladığını belirtti.
DEHB ile Başarıya Giden Yol
Paris Hilton, toplumun kalıplara uymayı beklediği bir dünyada, kendi farklılıklarını kucakladığında en büyük başarılarını elde ettiğini dile getirdi. “Trendleri öngörebilmemin sebebi DEHB,” diyerek, bu bozukluğun kendisine bir imparatorluk kurmak için gerekli yaratıcılığı ve sınırları zorlayacak azmi verdiğini ifade etti.
İki çocuk annesi Hilton, DEHB’nin empati kurma yeteneğini de geliştirdiğini vurguladı ve insanların bu duruma yönelik önyargılarının olduğunu kabul etti. Ancak Hilton, bu zorlukların yanında yaratıcılık ve derin bağlantılar kurma fırsatlarının da geldiğini belirtti.