Sanatçı Nur Sürer, Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde aldığı ödülü Yılmaz Güney‘e adadığı konuşmasıyla gündeme damga vurdu. Ancak, bu adanışa tepki gösteren Farah Zeynep Abdullah’a yanıtı gecikmedi. Sürer, ödül töreni sonrası katıldığı bir programda sert ifadeler kullandı.
NE OLMUŞTU? - Nur Sürer’in Yılmaz Güney’e Olan Vefası Farah Zeynep Abdullah’ı Kızdırdı: “Ne Yılmaz Güney’i Be!”
Tepkilerin Odağındaki Konuşma
Festivalde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü Binnur Kaya ile paylaşan Nur Sürer, ödül konuşmasında, “Bu ödülü, 40 yıl önce Paris’te hayatını kaybeden ve çoğunlukla değersizleştirmeye çalıştıkları ustamız Yılmaz Güney için alıyorum” dedi. Bu açıklaması, sanat dünyasında geniş yankı uyandırırken, sosyal medya üzerinden gelen tepkilere de kapı araladı. Farah Zeynep Abdullah, sosyal medya hesabından, “Ne Yılmaz Güney’i ya?” şeklinde bir tepki göstermişti. Abdullah’ın bu açıklaması ise özellikle sinema dünyasında büyük bir tartışmaya yol açtı.
Sinemacıların Kırmızı Çizgisi
Nur Sürer, kendisine yöneltilen eleştirilerle ilgili olarak katıldığı Talk & Food programında oldukça sert açıklamalarda bulundu. Sürer, isim vermeden Farah Zeynep Abdullah’a yanıt vererek şunları söyledi: “Sinemacıların kırmızı çizgisidir ama bazı densizler filmini bile izlememiş. Herhangi bir Yılmaz Güney filmi izlememiş insanlar, adam öleli 40 yıl olmuş, 30 yaşındaki biri Yılmaz Güney ile ilgili bir hikâye uydurabiliyor. Sorsan, bir Yılmaz Güney filmi seyrettin mi? Hayır!”
Bu sözleriyle Sürer, özellikle genç kuşak sanatçılara yönelik bir eleştiride bulunarak, Yılmaz Güney‘in sadece sinema dünyasında değil, aynı zamanda devrimci duruşuyla da büyük bir öncü olduğunu vurguladı.
Yılmaz Güney’in Mirası
Nur Sürer’in açıklamaları, Yılmaz Güney’in sinema dünyasında hala ne kadar etkili bir isim olduğunu gözler önüne serdi. Güney, devrimci sinemanın en önemli isimlerinden biri olarak kabul ediliyor ve Türkiye’de pek çok sinemacı için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Özellikle sinemada toplumsal olayları ve halkın yaşantısını ele alış biçimiyle, dönemin sinemasına damga vurmuştu. Bu noktada Nur Sürer, “Türkiye’de devrimci sinemanın öncüsü bir insandır. Yılmaz Güney’i kimseye yedirmeyiz, hiçbir şey bilmiyorlar, atıp tutuyorlar. Ben onların cahilliğine bırakıyorum” sözleriyle duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.
Tartışmanın Derinleşmesi
Farah Zeynep Abdullah’ın Nur Sürer‘e yönelik tepkisi, sadece bir sosyal medya paylaşımı olarak kalmadı. Bu tepki, sinema dünyasında daha derin bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Yılmaz Güney gibi devrimci sinemacıların mirasının nasıl korunması gerektiği, bu tür tartışmaların odak noktasına yerleşti. Özellikle genç kuşak sanatçılar ile sinemanın daha köklü isimleri arasında bu tür kültürel ve ideolojik çatışmaların zaman zaman yaşandığı biliniyor.
Ödülün Anlamı
Nur Sürer, Yılmaz Güney’e adadığı ödül ile bir kez daha, sinemada devrimci bir duruşun ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Yılmaz Güney, sadece sinema dünyasında değil, aynı zamanda toplumsal mücadelede de önemli bir figür olarak tanınıyor. Bu nedenle, Sürer’in ödülünü Güney’e adaması, bu mirasın korunması açısından da sembolik bir anlam taşıyor.
Farah Zeynep Abdullah’ın Tepkisi
Farah Zeynep Abdullah, sosyal medya üzerinden “Ne Yılmaz Güney’i ya?” diyerek özellikle genç sanatçıların devrimci sinemacılara nasıl baktığını açıkça gösterdi. Yılmaz Güney’i eleştiren ya da anlamakta zorlanan bazı sanatçılar, sinema dünyasında köklü bir tartışmayı başlattı.
Bu tartışmanın ne şekilde sonlanacağı ise belirsizliğini koruyor.Ancak Nur Sürer, Yılmaz Güney’i savunmaya devam ediyor ve sinema dünyasında Güney gibi figürlerin önemini daima vurguluyor.