Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Gazze’deki insani kriz ve artan uluslararası baskı eşliğinde, ülkesinin Filistin’i bağımsız bir devlet olarak tanımaya hazırlandığını açıkladı. Sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda Macron, kararın Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda resmileştirileceğini duyurdu. Açıklamasında, “Bugün acil olan şey, Gazze’de savaşın sona ermesi ve sivil nüfusun kurtarılmasıdır” ifadelerine yer verdi.
Avrupa’da Denge Değişiyor
Bu açıklamayla birlikte Fransa, Filistin’i tanıyan en büyük ve en güçlü Avrupa ülkesi olacak. Halihazırda 140’tan fazla ülke Filistin’i devlet olarak tanımış durumda ve bu ülkeler arasında bir düzineden fazlası Avrupa’dan. Ancak Fransa’nın bu adımı, hem Avrupa Birliği içindeki politik dengeyi hem de Ortadoğu’daki diplomatik pozisyonları kökten etkileyebilir.
Macron’un Tutumundaki Değişim Dikkat Çekiyor
Macron, 7 Ekim 2023’te gerçekleşen Hamas saldırılarının ardından İsrail’e destek vermiş ve antisemitizmle mücadele konusunda sert açıklamalarda bulunmuştu. Ancak özellikle son aylarda Gazze’deki sivil kayıplar, yardım blokajları ve açlık krizi, Macron’un İsrail’e yönelik yaklaşımını önemli ölçüde değiştirdi. İsrail’in uluslararası hukuka aykırı eylemleri, Fransa’da ve küresel kamuoyunda geniş çaplı tepkilere neden oldu.
Protestolar, Baskılar ve Çifte Demografi
Fransa, Avrupa’nın en büyük Yahudi nüfusuna sahip olduğu kadar, Batı Avrupa’daki en büyük Müslüman nüfusu da barındırıyor. Bu demografik yapı nedeniyle, Ortadoğu’daki her kriz, ülkede iç politikada yankı buluyor. İsrail’in Gazze’deki saldırıları sonrası Fransa genelinde çok sayıda protesto düzenlenmiş, toplumun farklı kesimleri hükümeti pozisyon almaya çağırmıştı.
İsrail Tarafından Henüz Açıklama Yok
Macron’un duyurusuna karşılık olarak İsrail Dışişleri Bakanlığı henüz resmi bir açıklamada bulunmadı. Ancak İsrail hükümetinin uzun süredir Filistin devletine karşı çıkması ve bu tür adımları “militanları ödüllendirmek” olarak görmesi nedeniyle tepki gelmesi bekleniyor.
BM Konferansı ve İki Devletli Çözüm Çağrısı
Fransa Dışişleri Bakanı’nın da eş ev sahipliğinde, gelecek hafta BM’de iki devletli çözüm temalı bir konferans düzenlenecek. Bu diplomatik zemin, Macron’un kararını küresel çapta desteklenebilir hale getiriyor. Macron, geçen ay yaptığı bir açıklamada da, “İsrail’in tanınması ve güvenliği ile eş zamanlı olarak, Filistin devletini tanımaya kararlıyız” diyerek pozisyonunu açıkça ortaya koymuştu.
ABD’nin Geri Adımı Sonrası Zamanlama Dikkat Çekici
Kararın zamanlaması da uluslararası ilişkiler açısından kritik. ABD, Katar’da yürütülen Gazze ateşkes görüşmelerini Hamas’ın tutumu nedeniyle sonlandırdığını açıklamıştı. Tam da bu gelişmenin ardından Macron’un açıklaması, Avrupa’nın bölgedeki barış süreçlerinde daha aktif rol alacağının sinyali olarak değerlendiriliyor.
İsrail’e Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Bu hafta başında 20’den fazla ülke, İsrail’in bölgeye insani yardım girişini engellemesini ve yiyecek bulmaya çalışan yüzlerce Filistinlinin öldürülmesini sert şekilde kınadı. Özellikle Avrupa’daki hükümetlerin kamuoyu baskısı altında İsrail’e yönelik tepkilerini artırdığı gözlemleniyor.
Filistin’in Devletleşme Talebi: 1967 Savaşının Ardından
Filistin halkı, İsrail’in 1967 Ortadoğu Savaşı sırasında işgal ettiği Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze’de bağımsız bir devlet kurma hedefini sürdürüyor. Ancak İsrail, özellikle Doğu Kudüs’ü ilhak etmiş durumda ve bölgedeki Yahudi yerleşimlerini genişletmeye devam ediyor. Bugün Batı Şeria’da 500 binden fazla Yahudi yerleşimci bulunurken, 3 milyona yakın Filistinli ise İsrail’in askeri yönetimi altında yaşıyor. Filistin Yönetimi ise yalnızca sınırlı bölgelerde yetki sahibi.
Tarihi Bir Dönemeç
Fransa’nın bu adımı, sadece bir sembolik destek değil; aynı zamanda uluslararası hukukun yeniden şekillenmesi, barış süreçlerinin canlanması ve Ortadoğu’daki güç dengelerinin değişmesi açısından da önem taşıyor. BM’de yapılacak tanıma oylaması, ilerleyen süreçte diğer büyük ülkeleri de benzer adımlar atmaya zorlayabilir.