Yaklaşık beş aydır cezaevinde bulunan LeMan çizeri Doğan Pehlevan, hakkında açılan iki ayrı dosyada verilen tahliye kararlarıyla özgürlüğüne kavuşma aşamasına geldi. Pehlevan, önce “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçlamasının yöneltildiği davada adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmıştı. Ardından bugün görülen “Cumhurbaşkanına hakaret” davasının ikinci duruşmasında da yurt dışı yasağı ve haftada bir imza şartı konularak tahliye edildi. Böylece çizerin cezaevinden çıkması için beklenen tüm yargısal engeller kaldırılmış oldu.
Beş Ay Süren Tutukluluk: Dosyaların Arka Planı
Haftalık mizah dergisi LeMan’da çizimleri yayımlanan Doğan Pehlevan, 26 Haziran tarihli sayıda yer alan bir karikatür nedeniyle gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı. Söz konusu çizimde Hz. Muhammed ve Hz. Musa‘nın karikatürize edilmesi üzerine Pehlevan’a “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama” suçlaması yöneltilmişti.
Yaklaşık beş ay süren bu süreçte çizer hakkında iki ayrı dosya açıldı. İlk dosya 14 Kasım’da görülen duruşmada değerlendirildi ve mahkeme, Pehlevan’ın yurt dışına çıkış yasağı ile denetimli serbestlik hükümleri çerçevesinde tahliyesine karar verdi. Ancak aynı dönemde yürütülen “Cumhurbaşkanına hakaret” dosyasındaki tutukluluk hali devam ettiği için Pehlevan cezaevinden çıkamamıştı.
Cumhurbaşkanına Hakaret Davasında İkinci Duruşma
Bugün İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşma, Pehlevan’ın özgürlüğe kavuşacağı sürecin belirleyici aşaması oldu. Duruşmada son sözü sorulan Pehlevan, çizimlerinin sınırlarını ve kişisel duruşunu özetleyen açıklamalarda bulundu.
Çizer, “Benim bir X hesabım yok, hiç olmadı. Sosyal medya ortamında kendimi ifade etme gereği duymuyorum. Karikatürlerim ortada, üslubum belli.” ifadelerini kullanarak, dosyada delil olarak gösterilen paylaşımların kendisine ait olmadığını belirtti. Ayrıca geçmişte hakaret suçlamasıyla hiçbir yargılama geçirmediğini vurguladı.
Savcılık Tutukluluğun Devamını Talep Etti Ancak Mahkeme Tahliye Verdi
Duruşmada mütalaasını sunan savcı, Pehlevan’ın “tutukluluk halinin devamı” yönünde görüş bildirdi. Ancak mahkeme heyeti, dosyanın mevcut delil durumu ve Pehlevan’ın önceki yargılamada verilen adli kontrol şartlarını dikkate alarak tahliye kararı verdi.
Buna göre çizer hakkında haftada bir imza yükümlülüğü uygulanacak ve yurt dışına çıkış yasağı sürdürülecek. Bir sonraki duruşma ise 24 Mart tarihinde yapılacak. Bugünkü kararın ardından Pehlevan’ın cezaevinden çıkması bekleniyor.
Sanat, Mizah ve Yargı Üçgeninde Bir Dosya
Doğan Pehlevan’ın tutukluluk süreci, yalnızca bir ceza davası olmanın ötesine geçerek ifade özgürlüğü, mizahın sınırları, sanatın politik etkisi gibi geniş bir tartışma alanı yarattı. LeMan, Türkiye’de yıllardır mizah yoluyla toplumsal ve siyasal eleştirinin önemli sembollerinden biri olarak görülüyor. Pehlevan’ın çizimleri de bu geleneğin bir parçası olarak değerlendirilmişti.
Karikatür sanatının, toplumsal olayları ironik biçimde yorumlaması zaman zaman gerilime yol açsa da yerleşik yargı içtihatlarında ifade özgürlüğü vurgusunun önemi her fırsatta belirtiliyor. Pehlevan dosyası bu açıdan, mizahın hukuki sınırlarının yeniden tartışıldığı örneklerden biri haline geldi.
Çizerin Sözleri Duruşmanın Tonunu Belirledi
Pehlavan’ın “Sosyal medya benim dünyam değil, çizgilerimle konuşurum” şeklindeki ifadesi duruşmanın dikkat çeken bölümlerinden biri oldu. Bu açıklama, dosyada yer alan sosyal medya mesajlarıyla Pehlevan arasında bağ kurulamadığı yönündeki savunmanın temelini oluşturdu.
Mahkeme heyeti, her iki davada da uygulanan adli kontrol hükümleriyle sanığın tutuksuz yargılanmasının yeterli olduğu kanaatine vardı. Böylece çizerin beş aylık tutukluluk süreci yerini kontrollü bir özgürlük dönemine bırakmış oldu.
Tahliye Sonrası Süreç
Tahliye kararı ardından gözler 24 Mart’ta yapılacak duruşmaya çevrildi. Pehlevan, adli kontrol tedbirleri kapsamında yargılanmaya devam edecek. Kararın ardından çizerin yeniden çalışma hayatına dönmesi ve LeMan’daki üretimine kaldığı yerden devam etmesi bekleniyor.
