Vehbi Koç Vakfı’nın 55. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle başlattığı podcast serisi “Vehbi Koç Vakfı Sohbetleri”nin ikinci konuğu, Koç Holding Şeref Başkanı ve Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Rahmi M. Koç oldu. Türkiye’nin endüstriyel mirasına dair önemli bir rol üstlenen Rahmi M. Koç, koleksiyonerlik tutkusunun nasıl başladığını ve müzelerinin kuruluş hikayesini paylaştı.
Koleksiyonerlik Tutkusunun Başlangıcı
Rahmi M. Koç, koleksiyonerliğe olan ilgisinin çocukluk yıllarında babasının hediye ettiği bir trenle başladığını şu sözlerle anlattı: “Eskiden iş adamları Berlin’e, Viyana’ya giderdi. Avusturyalı bir dadımız vardı. Bir gün babamızdan sistematik bir hediye getirmesini istedik ve o da bir tren getirdi. Böylece küçük bir tren koleksiyonumuz oluştu. Zamanla buharlı gemiler ve silindirler de bu koleksiyona katıldı.”
Bir Müzeye İlham Veren Ziyaret
Koç, 1958-1959 yıllarında Otosan’ı kurmak üzere Amerika’ya gittiklerinde Henry Ford Müzesi‘ni ziyaret ettiğini ve burada edindiği ilhamla Türkiye’de bir müze kurma fikrinin doğduğunu belirtti. “Türkiye’ye döndüğümüzde, kendi sanayimizden kalan parçaları bir müzede sergilemeye karar verdik. Ancak Türkiye’de endüstriyel tarihe dair çok az şey kalmıştı. Bu yüzden bazılarını yurtdışından getirttik.”
Rahmi M. Koç, kurduğu müzelerin her yaştan insanın ilgisini çekmesi için titizlikle planlandığını belirterek, “Müzelerimizde 7’den 70’e herkesin ilgisini çekecek eserler var,” dedi. Bugün Türkiye’nin birçok ilinde bulunan müzeler, Koç’un bu tutkusunun bir yansıması olarak dünya endüstriyel mirasının değerli örneklerini barındırıyor.