Türk edebiyatının unutulmaz isimlerinden Cevat Şakir Kabaağaçlı, trajik geçmişi ve edebi eserleriyle bugün hâlâ dikkat çekiyor.
Türk edebiyatında “Halikarnas Balıkçısı” olarak tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı, hem eserleriyle hem de hayatındaki trajik olaylarla tarihe adını yazdırdı. Now TV’de yayımlanan “Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar” dizisi, bu önemli yazarın adını yeniden gündeme taşıdı. Ancak dizi, Halikarnas Balıkçısı’nın edebi kimliğinden çok, baba katili olarak anılma riskini artırıyor.
Edebi Başarılarıyla Öne Çıktı
Halikarnas Balıkçısı, Ege ve Akdeniz’in mavi sularını edebiyatımıza taşıyan, Türk deniz edebiyatının en önemli temsilcilerinden biriydi. 1939 tarihli “Ege Kıyılarından”, 1947’de yayımlanan “Merhaba Akdeniz” ve 1956 tarihli “Aganta Burina Burinata” gibi eserleri, onu edebiyat dünyasında ölümsüz kıldı.
Ancak onun eserlerinden çok, özel hayatındaki trajik detaylar gündeme geliyor. Özellikle baba katli gerekçesiyle aldığı 15 yıl kürek cezası, yaşamına dair en çok konuşulan olaylardan biri.
Babasını Öldürme Suçlaması
Cevat Şakir, 7 Nisan 1890’da Girit’te dünyaya geldi. Robert Kolej ve Oxford Üniversitesi’nde eğitim gören yazar, disiplin sorunları nedeniyle okuldan ayrıldı. 1913 yılında babasıyla arasında çıkan tartışma sonucu, babası Ferik Mehmed Şakir Paşa’yı vurduğu gerekçesiyle 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı.
Cinayet sebebi hâlâ tartışmalı. Bazı iddialara göre, yazarın bu suçu işleme sebebi maddi sıkıntılar veya aile içi çekişmelerdi. Ancak tarihçi Murat Bardakçı, daha sansasyonel bir gerekçe öne sürdü. Bardakçı’ya göre, cinayetin nedeni, Şakir Paşa’nın geliniyle yasak bir ilişki yaşadığı iddiasıydı.
Cevat Şakir ise cinayeti, babasıyla yaşadığı sert bir tartışmanın ardından nefsi müdafaa olarak açıklamıştı. Ünlü edebiyatçı Azra Erhat’a yazdığı bir mektupta, olayın tamamen bir anlık öfke ve tartışmanın sonucu olduğunu belirtmişti.
Sürgün Yılları ve “Halikarnas Balıkçısı” Kimliği
Cevat Şakir, affedildikten sonra hayatına bir süre İstanbul’da devam etti. Ancak 1925 yılında Resimli Hafta dergisinde yayımlanan bir yazısı nedeniyle İstanbul İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı. Yazıda, hapishanede idama mahkum olan mahkumları anlatarak askeri isyana teşvik ettiği iddiasıyla suçlandı ve üç yıl kalebentlik cezasıyla Bodrum’a sürgün edildi.
Bodrum’da geçirdiği yıllar, onun “Halikarnas Balıkçısı” kimliğini oluşturdu. Ege kıyılarına ve denize olan tutkusu, eserlerine ilham kaynağı oldu. Ayrıca, Bodrum’un güzelleşmesi için çalışmalarda bulundu ve bölgeye yurt dışından tohum ve fidanlar getirtti.
Edebiyat ve Tartışmalı Geçmiş Arasında Bir Hayat
Cevat Şakir’in hayatı, trajedi ve başarılarla dolu bir hikâye. Hem eserleriyle hem de yaşadığı skandallarla edebiyat dünyasında kendine özgü bir yer edindi. Ancak trajik geçmişi, onun edebi mirasını gölgede bırakma riski taşıyor.
Yazar, 13 Ekim 1973’te İzmir’in Hatay semtinde kemik kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine Bodrum’a defnedildi ve eserleriyle edebiyat dünyasına eşsiz bir miras bıraktı.