CHP kulisleri yeniden hareketlendi. 30 Haziran’da görülecek Kurultay iptal davası öncesi, partinin ağır topları arasında yaşanan dikkat çekici bir görüşme kamuoyuna sızdı. Sabah gazetesinin haberine göre, Kemal Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu arasında Silivri Cezaevi’nde yapılan görüşme sert tartışmalara sahne oldu.
“Özgür Bey’le Görüşün, Bu Defteri Kapatın”
İddialara göre, Silivri’de tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na açık bir çağrıda bulundu. Kurultaydaki şaibe iddialarının partiyi bölmemesi için eski genel başkana net bir mesaj verdi:
“Kurultay meselesi çok uzadı. Özgür Bey’le görüşün, beraber açıklama yapın, bu konu artık kapansın.”
Ancak bu öneri, Kılıçdaroğlu cephesinde hiç de olumlu karşılık bulmadı.
“Sen Kim Oluyorsun Da İki Genel Başkana Talimat Veriyorsun?”
Sabah’ın CHP içindeki üst düzey bir yöneticiye dayandırdığı habere göre, Kılıçdaroğlu bu çıkış karşısında öfkelendi. Habere göre, Kılıçdaroğlu’nun cevabı netti:
“Sen kim oluyorsun da iki genel başkana ne yapacağını söylüyor, talimat veriyorsun?”
Bu sert çıkışın ardından Kılıçdaroğlu masadan kalktı ve görüşme son buldu. Kılıçdaroğlu’nun cezaevinden oldukça öfkeli ayrıldığı da öne sürüldü.
Kurultay Davası Öncesi Gerilim Tırmanıyor
CHP’nin Kasım 2023’teki 38. Olağan Kurultayı’nın iptali için açılan davanın tarihi yaklaştıkça, siyasi tansiyon da yükseliyor. Partide bu süreçte bir araya gelmesi beklenen iki önemli figür; Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel’in nasıl bir tutum alacağı merakla beklenirken, İmamoğlu’nun devreye girerek sürece yön verme çabası bazı kesimlerce “cesur bir inisiyatif”, bazılarınca ise “yetki aşımı” olarak yorumlandı.
İmamoğlu’nun Tutumu Parti İçi Dengeleri Zorluyor
Kılıçdaroğlu’nun, İmamoğlu’nun çağrısını “hadsizlik” olarak nitelendirmesi, parti içindeki liderlik tartışmasını yeniden alevlendirdi. Bu çıkış, sadece bireysel bir tepki değil, aynı zamanda “Kimin söz hakkı var?” sorusunu da gündeme taşıdı.
Bazı yorumcular, bu yaşananların sadece bir “kurultay iptali meselesi” olmadığını, aynı zamanda CHP’deki iktidar rekabetinin yüzeye çıkışı olduğunu vurguluyor. İmamoğlu’nun cezaevinden bile partinin geleceğine yön vermeye çalışması, onu destekleyen kitle açısından kararlı bir duruş olarak görülürken, Kılıçdaroğlu cephesinde ise bu adım parti teamüllerine aykırı bir müdahale olarak yorumlanıyor.
Gözler 30 Haziran Duruşmasında
Tüm bu gelişmelerin gölgesinde, 30 Haziran’da görülecek dava CHP’nin siyasi rotasını doğrudan etkileyecek bir sınav niteliği taşıyor. Eğer mahkeme kurultayın iptaline hükmederse, parti yönetimi meşruiyet kriziyle karşı karşıya kalabilir.
Bu durumda, hem Özgür Özel’in genel başkanlığı hem de partideki yeni yapılanma tartışmaya açılacak. Kılıçdaroğlu’nun yeniden hamle yapması ihtimali dahi konuşuluyor. Bu da CHP’de taşların yerinden oynayabileceği bir dönemin habercisi olabilir.