Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2011 yılında “En büyük hayalim” ifadesiyle duyurulan Kanal İstanbul projesi, yeniden Türkiye gündeminin merkezine oturdu. Özellikle çevresinde başlatılan 24 bin konutluk TOKİ projesiyle birlikte, kanalın yapım süreci ve maliyeti hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı. Şubat ayında Erdoğan’a yapılan özel sunumun detayları, projenin geleceği hakkında önemli ipuçları veriyor.
Şubat Ayında Erdoğan’a Yapılan Sunumun İçeriği Ne?
27 Şubat 2025 tarihinde Başakşehir-Nakkaştepe Otoyolu şantiyesini ziyaret eden Erdoğan’a, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından kapsamlı bir bilgilendirme toplantısı yapıldı. Bu toplantıda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün tarafından gerçekleştirilen sunum, Kanal İstanbul’un teknik, finansal ve çevresel boyutlarını kapsadı.
Sunumda verilen bilgilere göre, Kanal İstanbul’un yapım süresi 5 yıl olarak planlanıyor. Projenin tahmini maliyeti ise 15 milyar dolar, yani yaklaşık 570 milyar lira olacak. Bu devasa proje, Kamu-Özel İş Birliği modeliyle, tamamen özel sektör finansmanı kullanılarak gerçekleştirilecek.
Kanalın Teknik Özellikleri ve Planlanan Altyapı Projeleri
Kanal İstanbul, 360 metre genişliğinde ve 21 metre derinliğinde olacak şekilde inşa edilecek. Kanal boyunca 6 adet köprü yapılacak ve bu köprülerin toplam maliyetinin 1,4 milyar dolar (yaklaşık 53,2 milyar lira) olması öngörülüyor.
Kanalın iki yanında da büyük ölçekli yerleşim alanları planlandı. Bir tarafında 100 bin kişilik, diğer tarafında ise 65 bin kişilik yeni yaşam alanları kurulacak. Bu bölgeler, lojistik üsler, teknoloji merkezleri ve bir fuar alanı ile desteklenecek. Ayrıca, kanal hafriyatından elde edilecek dolgu malzemeleriyle Karadeniz sahilinde yeni bir dolgu alanı oluşturulacak ve burada yeni bir liman inşa edilecek.
İstanbul Vadisi: Yeni Bir Entegre Ulaşım Merkezi
Bakanlık yetkilileri, kara, demir, deniz ve hava yollarının entegre edileceği bu büyük projeye “İstanbul Vadisi” adını verdi. Bölge, ulaşımın tüm modlarının kesişim noktası olarak tasarlanacak ve böylece İstanbul’un lojistik ve ekonomik potansiyelini daha da artıracak.
Sunumda ayrıca, kanalın çevresel etkilerini en aza indirmek için özel planlamalar yapıldığı, sürdürülebilir şehircilik ilkelerinin gözetileceği ve doğal yaşamın korunmasına yönelik projelerin geliştirileceği bilgisi de verildi.
Kanal İstanbul Tartışmaları Yeniden Alevlendi
Tüm bu gelişmelere rağmen, Kanal İstanbul projesi kamuoyunda ve akademik çevrelerde tartışmalara yol açmaya devam ediyor. Özellikle projenin çevreye etkileri, İstanbul’un su kaynaklarına olası zararları ve finansal yükü, farklı kesimlerin eleştirilerine neden oluyor. Ancak hükümet yetkilileri, Kanal İstanbul’un Türkiye’nin ekonomik büyümesine, jeopolitik konumuna ve lojistik kapasitesine büyük katkı sağlayacağı görüşünü savunuyor.