Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle yargılandığı davada, “hedef gösterme” suçlamasından beraat, ancak “tehdit” ve “kamu görevlisine hakaret” suçlamalarından toplamda 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Mahkemenin kararının onanması halinde İmamoğlu’nun siyasi yasakla karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor. Duruşma boyunca yaşanan gerginlikler, yapılan savunmalar ve davanın siyasi boyutu kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Mahkemeden Çıkan Karar: Beraat ve Ceza Bir Arada
Silivri’deki Marmara Cezaevi yerleşkesinde görülen davada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasından beraat etti. Ancak “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçundan 1 yıl 5 ay 15 gün, “tehdit” suçundan ise 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Karar, mahkeme heyetinde oy çokluğuyla alındı. Bir üyenin İmamoğlu’nun tüm suçlamalardan beraati yönünde oy kullandığı öğrenildi.
Siyasi Yasak Ne Anlama Geliyor?
Türk Ceza Kanunu’na göre, 2 yılın altındaki hapis cezalarında doğrudan siyasi yasak uygulanmıyor. Ancak Anayasa’nın 76. maddesi, bir yıl ve üzeri hapis cezası alan ve hükmü kesinleşen kişilerin milletvekili seçilemeyeceğini öngörüyor. Bu da cumhurbaşkanı adaylığı için gerekli niteliklerden biri olan milletvekili seçilme yeterliliğini ortadan kaldırıyor. Dolayısıyla cezanın onanması halinde İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı fiilen düşebilir.
Savunma Sırasında Sözlü Gerginlik
İmamoğlu’nun savunması sırasında salonda tansiyon yükseldi. Savcı “Bana bakarak konuşmayın” deyince, İmamoğlu şu ifadelerle tepki gösterdi:
“Savcıya bakarak konuşmak yasak mı? Bakmaya da meraklı değilim.”
Ayrıca savunmasında, “Ben bu cennet vatanda bir kişi için tehdidim. O kişi ben değilim; milletin tehdit ettiği kişi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Sandıkta 4 kez yendim, 5. kez de yeneceğim için tehdidim” diyerek siyasi göndermelerde bulundu.
Özgür Özel ve CHP Heyeti Duruşmadaydı
Duruşmayı izlemeye gelenler arasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP milletvekilleri ve parti yöneticileri de vardı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve TİP Genel Başkanı Erkan Baş da duruşmayı takip etti. Aranın ardından salona dönen İmamoğlu, “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganlarıyla karşılandı.
Nazım Hikmet’le Bitirdi: “Bu Memleket Bizim”
İmamoğlu, savunmasının sonunda Nazım Hikmet’in “Bu Memleket Bizim” şiirini okuyarak sözlerini tamamladı. “Yargının siyasete aparat yapılmasıyla mücadele ediyorum” diyen İmamoğlu, “Hak yemedik, hakkımızı da yedirmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı, CD kaydının yenilenmesi gerekçesiyle İmamoğlu’nun sözünü kesti, ancak konuşmasına devam etmesine izin verildi.
Avukatlardan Tepki: “Bu Mahkeme Siyasi Bir Sürecin Parçası”
İmamoğlu’nun avukatı Fikret İlkiz, savcının mütalaasını OdaTV haberine dayandırmasını eleştirerek, “Bu dava bir panel konuşmasından üç ayrı suç üretme çabasıdır. Burada amaç cezalandırmadır” dedi. Ayrıca İlkiz, Erdoğan’ın 1998 yılında aldığı hapis cezası sonrası yaptığı konuşmadan alıntılar yaparak, “Bugün yaşananlar geçmişin siyasi mağduriyetlerini hatırlatıyor” dedi.
Süreç Siyasi Bir Kırılma Noktasına Doğru Gidiyor
İmamoğlu’nun dosyasının istinaf süreci önümüzdeki günlerde başlayacak. Kararın kesinleşmesi durumunda, sadece siyasi kariyeri değil, Türkiye siyasetinin geleceği de ciddi şekilde etkilenecek. Davanın, 2023’teki “ahmak davası”, 2024’teki “Beylikdüzü dosyası” ve şimdi de “Akın Gürlek davası”yla birlikte sistematik bir sürecin parçası olduğu yönünde kamuoyunda yaygın bir kanaat oluşmuş durumda.