Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturma sürecinde yapılan yayınlar nedeniyle SÖZCÜ TV’ye 10 gün yayın durdurma cezası verdi. Kararla birlikte kanal, söz konusu süre boyunca tamamen yayına kapatılacak ve yalnızca siyah ekran üzerinde RTÜK’ün karar metni gösterilecek.
RTÜK Tarihinin En Sert Kararlarından Biri
RTÜK’ün bugünkü üst kurul toplantısında alınan bu karar, kurumun son yıllardaki en ağır cezai uygulamaları arasında yer aldı. Özellikle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gerekçesiyle verilen bu yaptırım, lisans iptaline giden yolda son adım olarak görülüyor. Eğer SÖZCÜ TV benzer bir ihlal daha yaparsa, yayın lisansı tamamen iptal edilebilecek.
Taşçı: “Yayıncılığın En Sert Cezası Verildi”
RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “SÖZCÜ TV’ye siyah ekran cezası uygulanacak. Bu, lisans iptalinden önceki son adımdır” dedi. Taşçı, cezaya gerekçe olarak canlı yayınlarda sarf edilen ifadelerle kamuoyunun kutuplaştırılmasının hedef alındığını belirtti.
RTÜK’ün Radarında Diğer Kanallar da Var
RTÜK yalnızca SÖZCÜ TV ile sınırlı kalmadı. Halk TV ve Tele 1 de benzer yayınlar sebebiyle cezalandırıldı. Her iki kanala yüzde 5 idari para cezası ve 5 kez program durdurma cezası verildi. Ayrıca, CHP’li siyasetçilerin açıklamaları da cezaya gerekçe gösterilerek, her iki kanala ek olarak yüzde 3 oranında para cezası kesildi.
NOW TV’ye Soruşturma Eleştirisi Yansıdı: Ceza Geldi
NOW TV de RTÜK’ün hedefindeydi. “Orta Sayfa” programında yer alan, Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen sürecin hukuksuz ve siyasi talimatla şekillendiği yönündeki yorumlar nedeniyle yüzde 2 oranında idari para cezası uygulandı. Bu karar, medya üzerinde siyasi içerikli yayınlara yönelik baskı iddialarını güçlendirdi.
Basın Kuruluşları Alarmda: Özgür Yayıncılığa Müdahale Mi?
RTÜK’ün bu sert hamlesi, medya dünyasında ifade özgürlüğü ve bağımsız yayıncılık açısından yoğun tartışmalara yol açtı. Eleştirmenler, cezaların muhalif sesleri bastırmaya yönelik olduğunu savunurken, RTÜK kararlarını “toplumsal barış ve kamu düzeninin korunması” yönünde savunuyor.