Muğla’da 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in vahşice öldürülmesiyle ilgili davada yeni bir gelişme yaşandı. Yargıtay, Cemal Metin Avcı’nın “canavarca hisle ve tasarlayarak öldürme” suçundan değil, “niteliksiz kasten öldürme” suçundan yargılanmasını istedi. Bu karar, Gültekin’in ailesi ve avukatları tarafından tepkiyle karşılandı.
Yargıtay Kararı: “Canavarca His Yok”
Daha önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Cemal Metin Avcı, avukatlarının itirazı üzerine Yargıtay kararıyla daha hafif bir suç kapsamında yargılanabilir.
İddiaya göre Yargıtay, mahkemenin kararını bozarak şu yönlendirmeyi yaptı:
- Cemal Metin Avcı’nın tasarlayarak ve canavarca hisle öldürme suçundan değil, “niteliksiz kasten öldürme” suçundan yargılanmasını istedi.
- Haksız tahrik indiriminin uygulanması gerektiğini belirtti.
Bu gelişme, Avcı’nın cezasının düşebileceği ihtimalini gündeme getirdi.
Aile ve Avukatlardan Sert Tepki!
Pınar Gültekin’in ailesi ve avukatı Rezan Epözdemir, Yargıtay’ın kararına büyük tepki gösterdi.
Avukat Epözdemir, şu ifadeleri kullandı:
“Bir insanı diri diri yakıyorsanız ve bu Adli Tıp raporlarıyla da kesinleşmişse, nasıl olur da canavarca his yok dersiniz?”
“Bunu anlamak çok güç. Burada ‘niteliksiz kasten öldürme’ var diyorsunuz, ‘haksız tahrik’ var diyorsunuz. Bu artık sözün bittiği yerdir.”
Katil 11 Yıl Sonra Tahliye Edilebilir mi?
Eğer mahkeme, Yargıtay’ın kararını uygularsa, Cemal Metin Avcı’nın cezası düşebilir ve 11 yıl içinde tahliye edilme ihtimali doğabilir.
Epözdemir, bu durumu şöyle değerlendirdi:
“Eğer bu karar uygulanırsa, katil 11 yıl cezaevinde kaldıktan sonra salıverilebilir ve denetimli serbestlikten faydalanabilir. Umut ediyoruz ki bölge adliye mahkemesi bu karara direnir ve dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gider.”
Kadın Cinayetleri ve Hukuki Süreçte Yeni Tartışmalar
Bu gelişme, kadın cinayetleri davalarında verilen cezaların hafifletilmesi tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Yargıtay’ın bu kararı, kadın hakları savunucuları tarafından eleştirilirken, benzer davalarda “haksız tahrik indirimi”nin uygulanmasının yolunu açabileceği endişeleri de artırıyor.