CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Brüksel’de katıldığı Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Toplantısında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olacağını açıkladı. 23 Mart 2025’te gerçekleşecek önseçimde 1 milyon 700 bin CHP üyesinin sandık başına gideceğini belirten Özel, İmamoğlu’nun tek aday olarak yarışacağını ve resmen Cumhurbaşkanı adaylığı unvanını kazanacağını söyledi.
Özel: “İmamoğlu, Toplumsal Sahiplenişin Adı Oldu”
Özel, İmamoğlu’nun CHP’nin önseçim sürecinde tek aday olarak belirlenmesinin arkasında toplumsal sahiplenişin ve kendisine yönelik saldırılara karşı duyulan güvenin etkili olduğunu vurguladı. Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu önseçim sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, yapılacak ilk genel seçimlerde yarışacak isimlerin belirginleştiği ve seçimlere ilişkin tek belirsizliğin seçim tarihi olduğunun inanç ve kararlılığı içerisindeyiz.”
Özel, CHP’nin demokratik, laik, insan haklarına saygılı ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir Türkiye hedeflediğini ifade etti.
Türkiye-AB İlişkileri ve CHP’nin Tutumu
Brüksel’de yaptığı konuşmada Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine de değinen Özel, CHP’nin AB’ye tam üyelik konusundaki kararlılığının değişmediğini belirtti. AKP iktidarının AB politikalarındaki tutarsızlıklarını eleştiren Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Bizim için Avrupa, sadece içinde bulunduğumuz bir coğrafya değildir. Türkiye’nin Avrupa’yı tercihi yalnızca tarihsel, siyasal ve stratejik bir karar değildir, aynı zamanda toplumsal bir tercihtir.”
Özel, CHP’nin AB ile yakın ilişkiler kurmayı hedeflediğini ve bu hedefin Türkiye’de gençler arasında da destek gördüğünü belirterek şu bilgiyi paylaştı:
“Geçmişte AB’ye üyelik talebi yüzde 25’lere kadar gerilemişti. Ancak, son kamuoyu araştırmalarında bu oran yüzde 66’ya ulaştı. Gençler arasında ise AB’ye üyelik talebi yüzde 72 seviyesinde.”
Ancak Özel, AB’nin Türkiye’ye yaklaşımını da eleştirerek, AB’nin Türkiye’yi yalnızca bir göçmen deposu olarak görmemesi gerektiğini vurguladı.
“Türkiye’nin Stratejik Önemi Artıyor”
Özel, Türkiye’nin küresel jeopolitik dengelerde giderek daha önemli bir konuma geldiğini belirtti. Ukrayna’daki savaş, Gazze’deki insanlık dramı ve ABD’de olası bir Trump yönetimi gibi gelişmelerin, Türkiye’nin stratejik önemini artırdığını ifade etti.
“Türkiye’nin demokratik, güvenilir, öngörülebilir ve istikrarlı bir ülke olması, hem bizim hem de Avrupa’nın yararınadır. Türkiye, dinamik ekonomisi ve köklü demokratik geleneğiyle AB’nin birçok yeni üyesinden daha güçlü bir yapıya sahiptir.”
“CHP, Pasif Direniş Yerine Mücadeleyi Seçti”
Özel, CHP ve muhalefet belediyeleri üzerindeki baskıları da gündeme getirdi. Özellikle İmamoğlu’na yönelik siyasi davalar ve yargı sürecini hatırlatarak, CHP’nin buna karşı pasif bir direniş yerine, mücadeleyi tercih ettiğini belirtti.
“Türkiye’nin gözbebeği İstanbul’un Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart 2025’te Cumhurbaşkanı adaylığı unvanını kazanacaktır. Bu süreç, hem ona duyulan güveni hem de partimizin sorumluluğunu ortaya koymaktadır.”
Özel, Avrupa’ya Seslendi: “Türkiye-AB İlişkisi Geleceğinizle Bağlantılı”
Konuşmasının sonunda, Avrupa’daki liderlere hitap eden Özel, Türkiye’nin Avrupa’nın bir parçası olmasının hem Türkiye hem de AB için kritik olduğunu vurguladı.
“Biz demokratik, barışçıl, laik ve hukuk devleti normlarına uygun bir Türkiye hayal ediyoruz. Avrupa’nın nasıl bir gelecek hayal ettiğini merak ediyorum. Çünkü Türkiye-AB ilişkisi, bu sorudan bağımsız olarak düşünülemez.”
Özel, konuşmasını Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Başkanı Iratxe Garcia Perez’e teşekkür ederek tamamladı.