Sanatçı Özcan Deniz, İstanbul Sarıyer’de sit alanında yer alan üç villaya izinsiz eklemeler yaptığı gerekçesiyle hakkında başlatılan “imar kirliliğine neden olma” ve “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlamaları kapsamında ifade verdi.
Savunması: “İnşaat Sahibi Ben Değilim”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Sarıyer Uskumruköy’deki villalarla ilgili başlatılan soruşturmada, Deniz’e ait üç villaya ruhsatsız havuz, ilave kapalı alan ve yaşam alanına çevrilen garaj yapıldığını tespit etti.
Deniz, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na giderek İmar Suçları Soruşturma Bürosu’nda ifade verdi. İfadesinin ardından adliye önünde açıklama yapan sanatçı, inşaatın kendisine ait olmadığını ve mağdur olduğunu belirtti:
“Ben sadece intifa hakkı sahibiyim. Evde oturan kişi olarak inşaatın ruhsata aykırı taraflarının varlığından belediyenin ihtarlarıyla haberdar oldum. Bu, inşaatı yapan firmanın sorumluluğundadır. Durumu düzeltmeleri için Deniz Film’e ihtarname çektim, ancak hiçbir dönüş olmadı.”
“Yasal Başvuruda Bulundum”
Deniz, süreç içerisinde belediyeye giderek yasal yollarla yapı tadilat ruhsatı talep ettiğini de dile getirdi.
Ancak soruşturma kapsamında villalar için kaçak yapılaşma tespiti yapıldığı ve hukuki sürecin devam ettiği bildirildi.
“Orası Yıkılsa Bile Çadır Kurup Oturacağım”
Özcan Deniz, soruşturma süreciyle ilgili kararlılığını şu sözlerle dile getirdi:
“Orası yıkılsa dahi ben orada çadır kurup oturacağım. Orası benim çocuğumun hakkıdır, hukukudur, emeğimdir, kimse de onu yiyemez.”
Sanatçının yaptığı bu açıklamalar, sosyal medyada geniş yankı uyandırırken, imar suçu soruşturmasının nasıl sonuçlanacağı merak konusu oldu.