6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli büyük deprem, Türkiye tarihinin en yıkıcı felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçti. 53 binden fazla insanın hayatını kaybettiği bu trajedi, iki yıl sonra hâlâ yanıtsız sorular bırakıyor. Özellikle depremde kaybolan vatandaşların ve çocukların akıbeti büyük bir belirsizlik içinde.
Kaç Kişi Kayıp? Resmî ve Gayriresmî Rakamlar Arasında Fark Var
Depremden üç ay sonra İçişleri Bakanlığı, 86’sı çocuk olmak üzere toplam 297 kişi için kayıp müracaatı yapıldığını duyurdu. Ancak Kasım 2024 itibarıyla İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bu sayının 75 kişiye düştüğünü, bunların 30’unun çocuk olduğunu açıkladı. Resmî verilere göre, 50 kayıp Türk vatandaşı, 25 kayıp ise yabancı uyruklu. Yabancıların büyük kısmının Suriyeli olduğu tahmin ediliyor.
Ancak CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, ellerinde 140 kişilik bir kayıp listesi olduğunu belirtiyor. Kara’nın paylaştığı verilere göre bu kişilerden 38’i çocuk. Ayrıca, bu listeyi İçişleri Bakanı Yerlikaya ile paylaştığını ancak herhangi bir yanıt alamadığını ifade ediyor.
Bu belirsizlikte gaiplik başvurularının büyük rol oynadığı belirtiliyor. 6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu sözcüsü Sema Güleç, gaiplik başvurularının kabul edilmesiyle birlikte bu kişilerin nüfus kayıtlarından düşüldüğünü ve bu nedenle artık “kayıp” olarak değerlendirilmediklerini vurguluyor.
Kayıplar Nasıl Aranıyor?
Deprem sonrası kurulan sivil inisiyatifler ve sivil toplum kuruluşları, kayıpların bulunması için çeşitli yöntemlerin kullanıldığını ancak sürecin yeterince şeffaf yürütülmediğini söylüyor.
Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği (DEMAK), Meclis’te bir Araştırma Komisyonu kurulmasını ve kayıpların çocuk, yaşlı bakım evleri, kadın sığınma evleri ve hastanelerde aranmasını talep etti. Ancak bu talepler, AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi.
Buna karşın 2024 yılında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) bünyesinde bir komisyon kuruldu. 6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu sözcüsü Sema Güleç, AFAD yetkilileriyle düzenli bilgi alışverişinde bulunduklarını belirtiyor.
DNA Eşleşmeleri ve Yüz Tanıma Teknolojisi Kullanılıyor
AFAD tarafından yürütülen çalışmalarda, önce kayıpların yakınlarından DNA örnekleri alınıyor ve kimliklendirilmemiş cenazelerle eşleştirme yapılıyor. Ayrıca köylerde kimliklendirilmeden gömülen cenazelerden DNA örnekleri alınarak kayıplarla karşılaştırılıyor.
Bunun yanı sıra, kayıp kişilerin fotoğrafları emniyetteki yüz tanıma sistemine yüklenerek, depremde hayatını kaybedenlerle karşılaştırılıyor. Ancak bu çalışmaların sonuçları konusunda kayıp yakınları yeterince bilgilendirilmiyor.
DEMAK Başkanı Selahattin Kaban, ellerindeki kayıp listesini AFAD’a ilettiklerini ancak yanıt alamadıklarını ifade ediyor.
Ailelerin Feryadı: “Bir Mezarımız Yok Gidecek”
Kayıp yakınları, en azından bir mezarları olması gerektiğini, sevdiklerine dair bilinmezliğin artık son bulmasını istediklerini dile getiriyor. Bu belirsizliğin yalnızca bir ihmal değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluk olduğunu vurguluyorlar.
6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu sözcüsü Sema Güleç, yıllardır süren bu belirsizlik içinde her yıl anma törenlerinde enkazlara çiçek bıraktığını ifade ederek, “Bir mezarımız yok gidecek. Geçen yıl enkaza gittim, çiçeğimi bıraktım” sözleriyle yaşadığı acıyı dile getiriyor.