İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, artan motorlu araç sayısının İstanbul’da sadece hava kalitesini değil, aynı zamanda kar yağışını da dolaylı yoldan etkileyebileceğini belirtti. Toros, kentteki trafiğin atmosfere saldığı kirleticilerin etkilerine dikkat çekerek çözüm önerilerinde bulundu.
İstanbul’un Trafik Yoğunluğu Dünya Lideri
ABD merkezli bir yazılım şirketinin yayımladığı 2024 yılı raporuna göre, İstanbul, New York’u geride bırakarak dünyanın en yoğun trafiğine sahip şehri olarak belirlendi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, İstanbul’da kayıtlı araç sayısı 6 milyona yaklaşıyor. Bu durum, trafikte geçirilen süreyi artırırken, hava kalitesini düşürüyor ve insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.
Trafik ve Hava Kirliliği Arasındaki Bağlantı
Prof. Dr. Toros, trafiğin atmosfer üzerindeki olumsuz etkilerini şu sözlerle özetledi:
“İstanbul’da bir araç yarım saat çalışacakken yoğun trafikte iki saat çalışıyor. Her dur-kalk hareketi, egzozdan atmosfere salınan emisyon miktarını artırıyor. Ayrıca sürüş alışkanlıklarımız da bu durumu kötüleştiriyor. Trafikteki hızlanmalar ve ani duruşlar egzoz, fren ve lastik aşınması yoluyla havayı daha fazla kirletiyor.”
Bu kirleticiler arasında karbonmonoksit ve partikül maddeler yer alıyor. Toros, bu durumun hem atmosferin kimyasal yapısını değiştirdiğini hem de insan sağlığını doğrudan etkilediğini vurguladı.
İnsan Sağlığına Tehdit
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, hava kirliliği her yıl dünya genelinde 7 milyon insanın ölümüne neden oluyor. Prof. Dr. Toros, vücuda en çok giren maddenin hava olduğunu hatırlatarak, kirli havanın başta akciğerler olmak üzere kalp ve beyne ciddi zararlar verdiğini belirtti.
“Hava kalitesi düştükçe daha fazla kirli hava soluyoruz ve bu da sağlık sorunlarını artırıyor. Toplu taşıma kullanmak veya iş yerlerine yakın yerlerde ikamet etmek büyük önem taşıyor.”
Kar Yağışını Nasıl Etkiliyor?
Prof. Dr. Toros, İstanbul’daki yoğun trafik ve arazi yapısının, kar yağışını dolaylı olarak etkileyebildiğini ifade etti. Şehirlerdeki “ısı adası etkisi” nedeniyle sıcaklıkların yükseldiğini söyleyen Toros, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kar yağışı için sıcaklıkların 0 derece ya da altında olması gerekiyor. Ancak İstanbul gibi büyük şehirlerde, ısı adası etkisiyle sıcaklıklar daha yüksek oluyor. Araçların egzozundan çıkan kirleticiler atmosferin kimyasal yapısını değiştiriyor ve bu durum, kar yağışının yerini yağmura bırakmasına neden olabiliyor.”
Çözüm Önerileri
Prof. Dr. Toros, İstanbul’daki trafik kaynaklı sorunların çözümü için şu önerilerde bulundu:
- Toplu taşımaya geçiş: Kısa vadede bireysel araç kullanımını azaltarak atmosfer üzerindeki baskıyı hafifletmek mümkün.
- Enerji verimliliği farkındalığı: Basın ve yayın organlarında, sürücülerin araçlarını daha verimli kullanması için eğitici içerikler hazırlanmalı.
- Paylaşımlı araç kullanımı: Trafik yoğunluğunu ve araç sayısını azaltmak için paylaşım ekonomisine uygun çözümler geliştirilmeli.
- Uzun vadeli şehir planlaması: Arazi yapısının doğal dengesini korumak ve kent içinde yeşil alanları artırmak gerekiyor.
Toros, İstanbul’da araç kullanımının azaltılmaması durumunda, hava kalitesindeki iyileşmenin hedeflenen seviyeye ulaşmasının mümkün olmadığını belirtti.