Gazeteci İsmail Saymaz, 12 yıl önce yaşanan Gezi Parkı eylemleri nedeniyle gözaltına alındıktan sonra ev hapsi cezasına çarptırıldı. Yıllar sonra açılan soruşturma, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, Saymaz kendisine yöneltilen suçlamaların gazetecilik faaliyetlerini hedef aldığını söyledi.
12 Yıl Sonra Gelen Soruşturma: Saymaz Hakkında İlk Kez İşlem Yapıldı
2013 yılında yaşanan Gezi süreci boyunca olayları sahadan takip eden gazetecilerden biri olan Saymaz, bugüne dek bu konuda hiçbir adli soruşturmaya dahil edilmemişti. Ancak geçtiğimiz günlerde İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edilen Saymaz hakkında ev hapsi kararı verildi.
Avukatı Aracılığıyla Cevap Verdi: “Hiçbir Suçla İlişim Yok”
Saymaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yöneltilen suçlamalara, avukatı Aslı Kazan aracılığıyla detaylı bir yanıt verdi. Açıklamalarında şu noktalara dikkat çekti:
- Osman Kavala ile yalnızca gazetecilik temelli kısa görüşmeler yaptığını, herhangi bir medya projesinde yer almadığını söyledi.
- Can Atalay ile ilişkisinin tamamen hukuk haberlerine dayandığını belirtti.
- Çiğdem Mater ve Mücella Yapıcı gibi isimlerle de yalnızca mesleki nedenlerle görüşmeler yaptığını ifade etti.
“Tarafsız Haber Yaptım, Provokasyon Değil”
Gezi eylemleri sırasında sahada muhabir olarak görev yaptığını vurgulayan Saymaz, hiçbir şekilde provokatif çağrılarda bulunmadığını belirtti:
“Sosyal medyada hiçbir şekilde sokağa çağrı ya da halkı kışkırtacak içerikler paylaşmadım. Yaptığım yalnızca habercilikti, yorum ya da yönlendirme değil.”
“Gezi Dosyasına Sonradan Ekleniyorum”
Saymaz, bugüne dek Gezi eylemleriyle ilgili hiçbir suçlama yöneltilmemiş olmasına rağmen, şimdi bu dosya içine dahil edildiğini ve bunun tesadüf olmadığını ifade etti:
“Gazeteciliğimden başka bana isnat edilecek bir şey bulunamayınca, Gezi dosyasına eklenerek itibarsızlaştırılmak isteniyorum.”
“İnsan Hakları İhlallerini Yazdım, Şimdi Suçlanıyorum”
Saymaz, Gezi sürecinde yaşanan ağır hak ihlallerini haberleştirdiğini, özellikle Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi gibi olayları gündeme taşıdığını hatırlattı:
“Ulusal ve uluslararası basın kuruluşları bu çabamı ödüllendirdi. Şimdi aynı haberler nedeniyle cezalandırılmak isteniyorum.”
“Suçsuzum, Aileme ve Okurlarıma Başım Dik”
Açıklamasının sonunda kamuoyuna seslenen Saymaz, masum olduğunu ve bu sürecin ifade özgürlüğüne bir saldırı olduğunu belirtti:
“Eşime, oğluma ve beni destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Bu yaşananlar, gazeteciliği susturma çabasından ibarettir.”