Türkiye yargı dünyası, firari durumda olan Hakan Şükür’ün vekaletle dava açabilmesiyle ilgili tartışmalarla çalkalanıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), yurt dışında kaçak olan kişilerin vekalet yoluyla dava açmasını yasaklayan yeni bir düzenleme hazırlığında.
Yüksek Yargıda Hakan Şükür Krizi
Hakan Şükür, futbol kariyerinin ardından siyasete atılarak AKP’den milletvekili seçilmiş, ancak daha sonra Fethullah Gülen cemaatiyle yaşanan gerilim nedeniyle partisinden istifa etmişti. Hakkında başlatılan soruşturmalar sonucu, 2015 yılında Türkiye’den kaçarak ABD’ye yerleşen Şükür, son dönemde açtığı davalarla tekrar gündeme geldi.
Sosyal medya üzerinden kendisine yöneltilen hakaretlere karşı 1.000’den fazla dava açan Hakan Şükür, ABD’de bir noterden verdiği vekaletle Türkiye’deki avukatı aracılığıyla davalarını yürüttü. Bu davaların çoğunda, mahkemeler Şükür lehine tazminat kararları verdi.
İktidar Kanadından Tepki
Bu tazminat kararları, özellikle iktidara yakın çevrelerde büyük tartışmalara yol açtı. Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, 17. Asliye Hukuk Mahkemesi ve 14. Asliye Hukuk Mahkemesi gibi farklı mahkemelerden çıkan kararlar, bazı çevrelerce sert bir şekilde eleştirildi.
İktidara yakın avukat Burak Bekiroğlu, Hakan Şükür lehine karar veren hakimlerin “terörizmin finansmanı” suçu kapsamında soruşturulmasını talep etti. Bekiroğlu, bu hakimlerin açığa alınması ve görevden ihraç edilmesi gerektiğini savundu.
Hakan Şükür Yasası Yolda
Adalet Bakanlığı, yaşanan bu kriz sonrası yeni bir yasal düzenleme hazırlığına girişti. Meclis’e sunulacak yasa teklifi, yurt dışında kaçak olan kişilerin Türkiye’de vekalet yoluyla dava açmasını yasaklayacak.
Mevcut yasada yer alan “Dava ehliyeti olan herkes, davasını kendisi veya vekil aracılığıyla açabilir” ifadesine getirilecek ekle, hakkında yakalama emri veya kaçaklık kararı bulunan kişiler vekaletle dava açamayacak. Bu kişiler yalnızca mahkemeye bizzat gelerek dava açabilecekler. Böylece Hakan Şükür gibi isimlerin vekaletle dava açma imkanı sona erecek.
Yeni Düzenleme Tartışmalara Yol Açtı
Yasa teklifi, Türkiye’de firari durumdaki kişilerin yasal haklarıyla ilgili tartışmaları beraberinde getirdi. Eleştirenler, düzenlemenin kişilerin savunma hakkını kısıtlayabileceğini savunurken, destek verenler ise bu tür yasal düzenlemelerin yargıda yaşanan krizleri önleyeceğini düşünüyor.
Destekleyenlere göre, vekaletle dava açma imkanı, yargıda hak ihlallerine ve kamu düzeninin bozulmasına yol açabiliyor. Eleştirenler ise bu düzenlemenin, yurt dışında yaşayan kişilerin hak arama özgürlüğünü engelleyebileceği görüşünde.