İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, İngiltere merkezli saygın dergi The Economist için kaleme aldığı yazıda, Türkiye’de yaşanan siyasi baskılara ve eşinin tutukluluğuna dikkat çekti. “Cumhurbaşkanının muhaliflerini susturma çabası demokrasiyi yenemez” başlıklı yazıda İmamoğlu, hem kişisel hikâyesini hem de ülkenin demokrasi mücadelesini anlattı.
“Tutuklama, yalnızca eşimi değil toplumu da hedef aldı”
19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının toplumda infiale neden olduğunu ifade eden Dilek İmamoğlu, yaşananların yalnızca bir siyasi lideri hedef almadığını, Türkiye’de ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve halk iradesi gibi temel değerlerin tehlikeye atıldığını vurguladı.
İmamoğlu, “Bu bir sindirme hamlesiydi ancak geri tepti. Aksine, milyonlarca yurttaş ayağa kalktı” diyerek toplumsal dayanışmanın altını çizdi.
“Ekrem İmamoğlu’nun davası artık bir sembol”
Yazısında, eşinin 2019’da İstanbul’u AKP’den alarak önemli bir başarıya imza attığını hatırlatan Dilek İmamoğlu, o günden bu yana artan baskıların 2024 yerel seçimleriyle daha da yoğunlaştığını söyledi. CHP’nin son seçimde birinci parti olmasının, halkın mevcut düzene verdiği net bir yanıt olduğunu belirtti.
Ekrem İmamoğlu’na yönelik itibarsızlaştırma kampanyalarına ve hukuki engellere dikkat çeken İmamoğlu, “Bu dava artık bir bireyin değil, Türkiye’de demokrasinin sınavıdır” ifadelerini kullandı.
“Kadınlar, gençler, işçiler: Türkiye’nin değişim gücü burada”
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz, eğitimdeki gerileme ve genç nüfusun umutsuzluğu gibi konulara da değinen İmamoğlu, tüm bu tabloya rağmen halkın umutla direndiğini söyledi. En büyük desteğin kadınlardan, gençlerden ve emekçilerden geldiğini belirtti.
“Eşimin arkasında yalnızca bir parti değil, 15 milyonu aşkın insanın adalet talebi var” diyen İmamoğlu, yazısını şu sözlerle tamamladı:
“Adalet yasaklanamaz, vicdan hapsedilemez ve demokrasi susturulamaz.”