The Guardian’da yayımlanan kapsamlı bir araştırma haberine göre, okyanusların asit seviyesi tehlikeli bir eşiği aştı. Bilim insanları, bu gelişmenin yalnızca deniz yaşamı için değil, aynı zamanda kıyı bölgelerinde yaşayan milyonlarca insanın geçim kaynakları açısından da geri dönüşü olmayan bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor.
Okyanuslar, Beklenenden Daha Hızlı Asidik Hale Geliyor
Okyanuslar, atmosferdeki karbondioksit gazını emerek kimyasal bir dönüşüm geçiriyor ve bu süreç, deniz suyunun giderek daha asidik hale gelmesine yol açıyor. Bu durum, özellikle mercanlar, midyeler, istiridyeler ve diğer kabuklu canlılar için ciddi bir hayatta kalma sorununa dönüşmüş durumda.
Asitlenme, bu canlıların kabuklarını zayıflatıyor, büyümelerini yavaşlatıyor, üreme oranlarını düşürüyor ve tüm ekosistemleri zincirleme şekilde etkiliyor. Bu da besin zincirinin çökmesine, balıkçılık sektörünün zarar görmesine ve deniz biyoçeşitliliğinin hızla yok olmasına neden oluyor.
Araştırmanın Kapsamı ve Kritik Bulgular
İngiltere’deki Plymouth Deniz Araştırmaları Laboratuvarı ve ABD merkezli bazı üniversitelerin yürüttüğü yeni bilimsel çalışma, asidik değişimin geri dönülemez eşiğe yaklaşık beş yıl önce sessizce ulaştığını ortaya koydu. 150 yıllık veriler ile güncel canlı gözlemlerine dayanan analizlerde, özellikle derin sularda tablo çok daha karamsar.
Okyanus yüzeyinin yaklaşık 200 metre altındaki katmanlarda, dünya genelindeki deniz alanlarının yüzde 60’ında artık güvenli kimyasal sınırların altına inildiği tespit edildi.
Prof. Helen Findlay: “Derin Sularda Sessiz Bir Kriz Var”
Araştırmanın baş bilim insanlarından Prof. Helen Findlay, “Okyanusların yalnızca yüzeyi değil, derin katmanlarında da karmaşık ve zengin yaşam formları var. Ancak bu alanlarda yaşanan asit seviyesi artışı, görünenden çok daha tehlikeli sonuçlar doğurabilir” açıklamasında bulundu.
Findlay, mercan resiflerinden açık deniz planktonlarına kadar birçok organizmanın bu değişimden olumsuz etkilendiğini, bunun da gıda güvenliğinden iklim dengesine kadar geniş bir yelpazede sorunlara yol açacağını belirtti.
Çözüm Belli: Küresel Karbon Salımını Azaltmak
Bilim insanları, çözümün net olduğunu ve gecikmeye yer olmadığını söylüyor: Karbon salımını durdurmak. Ancak bu uzun vadeli hedefe ulaşmak zaman alacağı için, kısa vadede öncelikli olarak en kırılgan bölgelere odaklanan koruma programları başlatılması öneriliyor.
Uluslararası Okyanus Asitleşmesini Önleme İttifakı Direktörü Jessie Turner, “Zaman tükeniyor. Bugün alınacak önlemler, yarının deniz yaşamını belirleyecek. Okyanuslar durursa, dünya da durur” sözleriyle aciliyetin altını çizdi.
Kıyı Ekonomileri Tehlikede
Denizlerin asitlenmesi yalnızca ekosistemi değil, kıyılarda yaşayan ve balıkçılık, turizm, deniz taşımacılığı gibi sektörlere bağımlı olan milyonlarca insanı da doğrudan etkiliyor. Özellikle Güneydoğu Asya, Kuzey Avrupa ve Karayipler gibi bölgelerdeki kıyı toplumlarının geçim kaynakları, bu kimyasal değişimle birlikte hızla riske giriyor.
Bir Kez Daha Dönülmez Noktaya Yaklaşıyoruz
The Guardian’ın aktardığı araştırma, okyanusların asitlenme eşiğini sessizce geçtiğini ve insan kaynaklı iklim krizinin artık su altı dünyasında da geri dönüşü olmayan etkiler yarattığını ortaya koyuyor. Bilim insanları, acil eylem planlarının uygulanmaması halinde, dünya okyanuslarının önümüzdeki on yıl içinde bugünkü halinden çok daha yaşanmaz hale gelebileceği uyarısında bulunuyor.