Google’ın eski CEO’su Eric Schmidt, yapay zekanın artan enerji ihtiyacına çözüm olarak uzaya veri merkezleri kurma fikrini ortaya attı. Yeni görevine Relativity Space şirketinin başında başlayan Schmidt, bu çılgın görünen projenin aslında gelecekteki enerji krizine karşı stratejik bir hamle olduğunu savunuyor.
Yapay Zeka Enerji Tüketiminde Zirveye Oynuyor
Gelişen yapay zeka teknolojileri, işlem gücü arttıkça çok daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyor. 2025 itibarıyla bazı veri merkezlerinin 10 gigawatt’ı aşkın enerji talebi olduğu bildiriliyor. Bu oran, ABD’deki ortalama bir nükleer santralin kapasitesinin neredeyse 10 katı. Eğer yapay zeka kendi verimliliğini artıracak düzeyde gelişmezse, 2030’da enerji ihtiyacının 75 gigawatt’a ulaşması bekleniyor.
Bu dramatik artış, mevcut enerji kaynaklarının yapay zekayı taşıyamayacağı anlamına geliyor. Güneş enerjisi, hidroelektrik ve nükleer gibi klasik kaynaklar artık yetersiz kalabilir.
Çözüm: Uzaya Veri Merkezi Kurmak
Relativity Space’in CEO’luğunu üstlenen Schmidt, bu soruna kökten bir çözüm öneriyor: veri merkezlerini Dünya yerine yörüngeye kurmak. Çünkü uzaydaki güneş enerjisi potansiyeli, Dünya’dakinden 8 ila 9 kat fazla.
Uzaydaki veri merkezleri, 7/24 kesintisiz Güneş ışığına maruz kalıyor. Ayrıca atmosferden kaynaklanan enerji kayıpları da söz konusu olmuyor. Bu nedenle, Schmidt’e göre bu tesisler enerji verimliliğinde çığır açabilir.
Teknik Engeller Aşılabilecek mi?
Elbette bu projenin gerçekleşmesi için ciddi teknolojik adımlar gerekiyor. Veri merkezlerinin uzaya taşınabilmesi için yüksek kapasiteli taşıma araçları ve Dünya ile veri transferini sağlayacak gelişmiş iletişim altyapıları şart. Relativity Space’in bugüne kadar yaptığı testler, henüz bu aşamaya gelinmediğini gösterse de, proje uzay teknolojilerinin yönelmesi gereken istikamet açısından kritik görülüyor.
Schmidt’in Vizyonu: “Enerji sorunu çözülmeden yapay zeka sürdürülemez”
Eric Schmidt’e göre, yapay zekanın potansiyelini gerçekleştirebilmesi için önce enerji sorununa çözüm bulunmalı. Bu da ancak radikal fikirlerle mümkün olabilir. Yörüngeye kurulacak veri merkezleri, sadece bir teknoloji projesi değil, aynı zamanda gezegenin enerji yükünü dengeleyecek bir plan olarak görülmeli.