Google, “Quantum Echoes” algoritmasıyla kuantum bilgisayar araştırmalarında devrim niteliğinde bir başarıya imza attı. Şirketin geliştirdiği yeni sistem, klasik süperbilgisayarlardan 13 bin kat daha hızlı çalışarak yalnızca bilişimde değil, ilaç keşfi ve yapay zekâ alanlarında da yeni bir çağın kapısını araladı.
Kuantumun Babası Yeniden Sahnede
Bu gelişme, kuantum fiziğinin öncülerinden Michel H. Devoret’in adını yeniden gündeme taşıdı. 1980’lerde yaptığı deneylerle kuantum mekaniğinin yalnızca atomaltı düzeyde değil, elektrik devreleri gibi makroskopik sistemlerde de gözlemlenebileceğini kanıtlayan Devoret, bu yıl Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülen üç isimden biri oldu. Bugün ise o, Google’ın Santa Barbara laboratuvarında ekibiyle birlikte tarihe geçecek yeni bir adım attı.
Devoret ve ekibinin geliştirdiği “Quantum Echoes” algoritması, kuantum mekaniğinin sezgilere aykırı özelliklerini kullanarak klasik bilgisayarların sınırlarını aştı. Nature dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, algoritma aynı işlemi geleneksel bir süperbilgisayardan 13.000 kat hızlı tamamladı.
Kuantum Bilgisayarlar Nasıl Çalışıyor?
Klasik bilgisayarlar verileri bit olarak işler; her bit yalnızca 1 veya 0 değerini taşır. Ancak kuantum bilgisayarlar, kuantum mekaniğinin temel ilkesi olan süperpozisyon sayesinde aynı anda hem 1 hem de 0 değerini taşıyabilen qubitler kullanır. Bu durum, qubit sayısı arttıkça bilgisayarın gücünün üstel biçimde artmasına yol açar.
Google’ın kuantum sistemleri, süperiletken qubitler adı verilen özel bir teknolojiyle çalışıyor. Bu yöntem, belirli metallerin aşırı düşük sıcaklıklara kadar soğutulmasıyla atomaltı parçacıklar gibi davranmalarını sağlıyor. Devoret, bu fikrin temellerini 1980’lerde attıklarını belirterek, “İlk kez elektrik devrelerinden atomlar inşa edilebileceğini gösterdik,” diyor.
Yeni Dönem: Quantum Echoes
Google’ın yeni algoritması yalnızca hız rekoru kırmakla kalmadı; yeni ilaçlar, malzemeler ve yapay zekâ modelleri geliştirmede kullanılabilecek güçlü bir araç olarak da değerlendiriliyor. Google araştırmacılarına göre “Quantum Echoes”, kuantum bilgisayarların pratik kullanım dönemine geçişin ilk büyük adımı olabilir.
California Üniversitesi profesörü Prineha Narang, “Bu anlamlı bir teknolojik ilerleme,” diyerek gelişmenin önemini vurguladı. Narang, “Uzun süredir donanım alanında ilerlemeler oluyordu ancak algoritmaların geride kalacağından korkuyorduk. Google, bunun artık gerçeği yansıtmadığını gösterdi,” ifadelerini kullandı.
Çin ve ABD Arasında Kuantum Yarışı
Kuantum alanında rekabet yalnızca teknoloji devleriyle sınırlı değil. Çin hükümeti, kuantum araştırmaları için 15 milyar dolardan fazla kaynak ayırdı. Bu yatırım, Google, Microsoft ve IBM gibi devlerle süren küresel yarışı daha da hızlandırdı. Her ülke, kuantum teknolojisini stratejik bir güç unsuru olarak görüyor.
Kuantum Üstünlüğünden Pratik Kullanıma
Google, 2023 yılında kuantum bilgisayarının karmaşık bir matematiksel işlemi yalnızca beş dakikada tamamladığını duyurmuştu. Aynı hesaplamayı bir süperbilgisayarın yapması 10 septilyon yıl alacaktı — yani evrenin yaşını milyarlarca trilyonla çarpmak kadar uzun. Bu, “kuantum üstünlüğü” olarak adlandırılan tarihi bir andı. Ancak o dönemde yapılan hesaplamaların pratik bir değeri yoktu.
Bugün gelinen noktada, “Quantum Echoes” algoritmasıyla birlikte bu üstünlük artık sadece teorik değil, uygulanabilir bir potansiyel kazandı. Google, aynı gün arXiv araştırma sitesinde yayımladığı başka bir makaleyle, algoritmanın nükleer manyetik rezonans (NMR) tekniklerinde devrim yaratabileceğini duyurdu.
Tıpta ve Malzeme Biliminde Devrim Kapıda
NMR teknolojisi, yeni ilaçların geliştirilmesi, hastalıkların moleküler düzeyde anlaşılması ve yeni yapı malzemelerinin tasarımı gibi alanlarda hayati öneme sahip. Berkeley Üniversitesi profesörü Ashok Ajoy, Google araştırmacılarıyla birlikte yürüttüğü çalışmada, “Bu, Alzheimer gibi hastalıkların çözülmesine ve tamamen yeni metallerin üretilmesine katkı sağlayabilir,” dedi.
Ajoy, “Henüz erken günlerdeyiz ama kuantum bilgisayarın gerçek potansiyelini artık görebiliyoruz. Ufuk gerçekten heyecan verici,” diye ekledi.
Hatalar Azalıyor, Umut Artıyor
Kuantum bilgisayarlar hâlâ yüksek hata oranları nedeniyle deneysel aşamada. Ancak son yıllarda hata düzeltme algoritmalarındaki ilerlemeler sayesinde bilim dünyası, bu teknolojinin on yıl içinde ticari kullanıma hazır hale geleceğine inanıyor. Google’ın son adımı, bu hedefe ne kadar yaklaşıldığını açıkça gösteriyor.
