Fransa’da uzun süredir gündemde olan kültürel eserlerin iadesi tartışmaları yeni bir evreye girdi. Birçok Afrika ülkesi, tarihi ve kültürel miraslarının iadesi konusunda daha net ve hızlı adımlar bekliyor. Ancak Fransa’da kapsamlı bir yasa çıkarılması şimdilik askıya alınmış durumda.
Djidji Ayôkwé’nin İadesi: Altı Yıllık Mücadele
Kültürel mirasın iadesine ilişkin en güncel gelişmelerden biri, Djidji Ayôkwé adı verilen ve 430 kilogram ağırlığındaki geleneksel “konuşan davul”un, Fransa’dan Fildişi Sahili’ne dönüşü oldu. Bu davul, 1916 yılında Fransız ordusu tarafından Ebrié topluluğundan alınmıştı. 9 Nisan’da, bu davulun iadesine ilişkin yasa önerisi Fransız Senatosu’nda komisyonda görüşüldü ve 28 Nisan’da oylanması bekleniyor.
Ancak bu süreç, daha geniş kapsamlı bir çözümün eksikliğini de ortaya koyuyor. Fransa’nın, Afrika’ya ait yağmalanan eserlerin iadesi için genel bir yasa çıkarması şimdilik rafa kalkmış durumda.
Macron’un Verdiği Sözler ve Gerçekler
2017 yılında Burkina Faso’nun başkenti Ouagadougou’da yaptığı konuşmada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, sömürge döneminde Afrika’dan alınan eserlerin iadesi konusunda adım atma sözü vermişti. Ancak bu sözlerin somut bir çerçeveye dönüşmesi beklenenden çok daha uzun sürdü.
2023 yılında dönemin kültür bakanı Rima Abdul Malak, bir yasa taslağı hazırlamıştı. Fakat Conseil d’Etat (Devlet Konseyi) taslakta hukuki eksiklikler tespit etti. Sorunun giderilmesi için yasanın kamu yararı veya üstün bir gerekçeyle desteklenmesi gerektiği belirtildi. Ne var ki, şimdiki kültür bakanı Rachida Dati, bu konuda yeni bir girişimi öncelikleri arasına almadı.
Avrupa’da Alternatif İşbirlikleri
Fransa’daki bu duraklama, Afrika ülkelerini diğer Avrupa ülkeleriyle işbirliğine yöneltti. Özellikle Almanya, Belçika ve Hollanda, kültürel eserlerin iadesi konusunda daha esnek politikalar geliştiriyor. Afrikalı araştırmacılar ve hukukçular da bu ülkelerle daha yakın çalışmalar yürütüyor.
Afrika ülkeleri, yalnızca sembolik jestler değil, sistematik ve kalıcı çözümler talep ediyor. Avrupa müzelerinde sergilenen binlerce eserin, geldikleri topraklara geri döndürülmesi yönünde artan bir toplumsal ve akademik baskı söz konusu.
İade Süreçlerinde Yeni Zorluklar
Kültürel mirasın iadesi yalnızca bir hukuki mesele değil; aynı zamanda siyasi, diplomatik ve etik boyutları olan karmaşık bir süreç. Hangi eserlerin iade edileceği, nasıl bir protokol izleneceği ve eserlerin korunma koşulları gibi sorular, her seferinde yeni tartışmalara yol açıyor.
Fransa’da bireysel yasalarla yapılan iadeler (örneğin 2023’te Benin ve Senegal’e bazı eserlerin iadesi gibi) sembolik önem taşıyor olsa da, Afrika ülkeleri artık daha köklü ve kapsamlı düzenlemeler talep ediyor.
Kültürel İade: Sadece Bir Başlangıç
Afrikalı akademisyenler, kültürel iadenin sadece bir başlangıç olduğunu vurguluyor. Gerçek bir eşitlik için, müze işbirliklerinden akademik ortaklıklara kadar, kültürel ilişkilerin her alanında sömürgecilik döneminden kalan dengesizliklerin giderilmesi gerektiği belirtiliyor.
Özellikle genç nesiller, kendi kültürel miraslarını doğrudan görebilmek ve öğrenebilmek için eserlerin geri getirilmesini hayati bir adım olarak görüyor.