2022 Katar Dünya Kupası finali, yalnızca sportif bir başarıyla değil, uzun süre gündemden düşmeyen bir krizle de hafızalara kazındı. Final karşılaşmasının ardından Türk şef Nusret Gökçe’nin sahaya girerek Lionel Messi ve Arjantinli futbolcularla kutlamalara katılması, FIFA protokolü açısından büyük bir tartışma yarattı.
Kupa törenine dâhil olan ve Dünya Kupası Kupası’nı futbolcuların elinden alarak imzası hâline gelen hareketlerini yapan Nusret’in görüntüleri, dünya basınında geniş yer buldu. O anlar, yalnızca bir protokol ihlali olarak değil, FIFA’nın organizasyon disiplini açısından da ciddi bir zafiyet olarak yorumlandı.
Günah Keçisi İddiası: Ersan Gökay
Yaşanan skandalın ardından gözler FIFA’nın iç işleyişine çevrildi. Bu süreçte, o dönem FIFA’da görev yapan Türk çalışan Ersan Gökay, krizin sorumlusu ilan edilerek işten çıkarıldığını öne sürdü.
İngiliz basınI The Mirror’a göre Ersan Gökay, olayın ardından kendisinin günah keçisi ilan edildiğini savunarak İsviçre’de FIFA’ya karşı dava açtı. Gökay, kontrolü dışında gelişen bir güvenlik ve protokol ihlalinin tüm sorumluluğunun kendisine yüklendiğini iddia etti.
Nusret’in VVIP Daveti Detayları
Krizin en dikkat çekici yönlerinden biri, Nusret Gökçe’nin final maçına sıradan bir davetli olarak değil, FIFA Başkanı Gianni Infantino’nun kişisel davetlisi olarak “VVIP” statüsünde katılmış olmasıydı.
Ersan Gökay, dava dosyasındaki beyanında, maç günü protokol gereği şefe tribünlerden oyuncu tüneline kadar eşlik ettiğini, ancak kısa bir süreliğine kendisini yalnız bıraktığı anda Nusret’in güvenlik ve protokol kurallarını ihlal ederek sahaya girdiğini anlattı. Buna rağmen FIFA’nın saha ihlalinden kendisini sorumlu tuttuğunu belirtti.
İsviçre’de Açılan Dava
Gökay, Ekim 2024’te Zürih İş Mahkemesi’ne başvurarak hukuka aykırı ve ani fesih gerekçesiyle resmi şikâyette bulundu. Dava dilekçesinde, FIFA yönetiminin kurumu korumak adına kendisini feda ettiğini savundu.
Gökay’a göre, ortada bireysel bir kusur değil, kurumsal bir protokol ve güvenlik zafiyeti bulunuyordu. Ancak bu durum kamuoyuna yansıtılmamak için sorumluluk tek bir çalışanın üzerine yıkıldı.
“Sadıktım, Harcandım”
Daily Mirror’a konuşan Ersan Gökay, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“FIFA için gece gündüz çalıştım. Sadıktım. Sonunda başkalarını korumak için harcandım. İntikam istemiyorum, sadece gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorum.”
Gökay, davayla amacının maddi kazançtan çok itibarını temize çıkarmak, masumiyetini kanıtlamak ve kariyerini yeniden inşa edebilmek olduğunu vurguladı.
FIFA’nın Yaptırımları
Mahkeme dosyalarına göre FIFA, Ocak 2023’te Gökay’a gönderdiği resmi yazıda, eylemlerinin “FIFA’nın itibarına ve maddi olmayan varlıklarına ciddi zarar verdiğini” ileri sürdü. Kurum tarafından üç ayrı yaptırım uygulandı:
- Resmi uyarı
- Dünya Kupası priminin yüzde 50 kesilmesi
- 2026’ya kadar tüm FIFA etkinliklerinden men
Gökay, işini kaybetmemek adına bu yaptırımları kabul ettiğini ancak bunun bir zorunluluk olduğunu ifade etti.
Verilen Güvence, Gelen Dışlanma
Gökay’ın iddiasına göre, dönemin FIFA Mali İşler Direktörü (CFO) Thomas Peyer, kendisine sözlü olarak görevine devam edeceği yönünde güvence verdi. Ancak bu güvenceden sonra fiilen mesleki dışlanma süreci başladı.
2023 Kadınlar Dünya Kupası’nda Avustralya ve Yeni Zelanda’da düzenlenen organizasyonda finansal kontrolör olarak görevlendirilmesine rağmen turnuvaya aktif katılımına izin verilmediğini söyledi.
“Bu projenin benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorlardı. Beni uzak tuttuklarında verilen mesaj açıktı: Artık istenmiyorsun” dedi.
Psikolojik Çöküş Ve Sağlık Raporları
Kasım 2023’te psikolojik olarak çöktüğünü belirten Ersan Gökay, sağlık iznine ayrıldığını, ancak bu süreçte bile FIFA yönetiminden destek görmediğini ifade etti.
Tıbbi raporlar, Gökay’ın ağır uyku bozuklukları ve depresyon belirtileri yaşadığını ortaya koydu. Gökay, Gianni Infantino ile FIFA merkezinde asansörde karşılaşmasının bile süreci değiştirmediğini söyledi.
Uzlaşma Girişimi Ve Fesih
Gökay, FIFA’ya uzlaşma teklifinde bulunduğunu ancak bu teklifin karşılıksız bırakıldığını, sağlık iznindeyken sözleşmesinin feshedildiğini dile getirdi. 2024 baharında FIFA çalışanlarına gönderdiği iç e-postada kurum içindeki baskı kültürünü eleştirdi ve FIFA İnsan Kaynakları Başkanı Kimberly Morris’i sert ifadelerle hedef aldı.
FIFA’dan “Sadakatsiz Çalışan” Savunması
FIFA, Gökay’ı “sadakatsiz bir çalışan” olarak tanımladı. Ancak Gökay, bu suçlamaya karşı geçmiş yıllara ait performans değerlendirmeleri, prim yazıları ve teşekkür belgelerini mahkemeye sundu. Belgelerde, FIFA’nın kendisini defalarca övdüğü ve katkılarından dolayı primle ödüllendirdiği görülüyor.
FIFA Sözcüsü ise saha ihlali sonrası iç soruşturma yürütüldüğünü, ilgili çalışanın görev ve sorumluluklarını yanlış yorumladığını savundu. Kurum, devam eden dava nedeniyle ayrıntılı yorum yapmaktan kaçındı.
Dava Sürerken Eleştiriler Artıyor
Dava süreci devam ederken FIFA, artan Dünya Kupası bilet fiyatları, yönetim uygulamaları ve şeffaflık tartışmaları nedeniyle de eleştirilerin odağında bulunuyor. Nusret krizi, bu eleştirilerin sembol olaylarından biri olarak görülmeye devam ediyor.
