Gazeteci Fatih Altaylı, 20 Haziran 2025 tarihli YouTube yayını gerekçe gösterilerek, “Cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla İstanbul’daki evinde gözaltına alındı. Altaylı’nın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’de verdiği ifadede suçlamaları net bir şekilde reddettiği öğrenildi.
İfade sırasında Altaylı’ya, TCK 310/2 ve 106/1 kapsamında “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı”, “tehdit ve hakaret” suçlamaları yöneltildi. Ancak deneyimli gazeteci, söz konusu yayındaki cümlelerin kendisine ait olduğunu kabul etmekle birlikte, bunların tehdit amacı taşımadığını, yalnızca tarihsel bir bağlamda yapılan yorumlar olduğunu vurguladı.
Altaylı’dan Açıklama: “Cumhurbaşkanını Şahsen Tanırım”
Altaylı, kamuoyuyla paylaşılan tam ifadesinde şu cümleleri kullandı:
“Söz konusu yayın ve cümleler bana aittir, ancak Cumhurbaşkanını ne tehdit ne de hakaret maksadım vardır. Bir araştırma şirketinin yapmış olduğu ankette vatandaşlara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kaydı Hayat şartı ile Cumhurbaşkanlığı yapmasına onay verip vermedikleri sorulmuş, vatandaşların yüzde yetmişi de böyle bir Anayasa değişikliğine onay verip vermeyeceklerini söylemişti. Ben de bu konu ile ilgili yorumumda Türk halkının Tanzimat’tan bu yana oy kullanarak devlet yönetiminde etkin olmayı sevdiğini ve benimsediğini ve herhangi bir kişiye kendi isteği ve denetimi dışında devlette üst düzey görev yapma iznini peşinen vermekten hoşlanmadığını söyledim.
Ve Türk halkının kendini yönetenlere karşı her zaman eleştirisel bir tutum takınabildiğini Padişahlık döneminde bile Cuma selamlıklarında Padişahları eleştirdiğini, tarihe meraklı bir Erhan Afyoncu gibi yakın tarihimiz üzerine uzman bilim insanları ile de defalarca televizyonlarda entelektüel kimliğimle ifade ettim. Bu gibi örnekleri daha önce gerek Murat Bardakçı gerek Erhan (Afyoncu) ile konuşmuşluğumuz vardır. Açıkçası bu tarihi bilgilerden mevcut Cumhurbaşkanına bir tehdit algısı çıkabileceği aklımdan dahi geçmezdi.
Olayın bu şekle büründürüldüğünden ve sadece tarihi bilgi vermeye yönelik sözlerimin bilinçli bir çarpıtma ile sanki Cumhurbaşkanını tehdit ediyormuşum gibi algılatılmasından ben sorumlu değilim. 45 yıllık meslek hayatımda son 30 yılda sayısız televizyon programı ve sayısız köşe yazısı kaleme aldım. Bunların herhangi birisinde bırakın Cumhurbaşkanını, herhangi bir vatandaşı dahi tehdit etmişliğim yoktur.
Bu suçlama ile hakkımda dava dahi açılmadı. Burada da tehdit maksadım olmadığı gibi şahsen tanıdığım Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik herhangi bir tehdit veya hakaret aklımın ucundan dahi geçmez. Eleştiri hakkımı her zaman kullanmışımdır ancak tehdit benim asla yaptığım bir şey değildir.
Söz konusu suçlama ile ilgili olarak da görmüş olduğum savcılık sevk yazısında TCK 310/2 uygulanabilmesi için fiili bir hakaret olması gerekir. Bu durumda bile herhangi bir tehdit ve hakaret kastım olmamasına rağmen savcılığın bu talebi hukuksuzdur ve yasaya uygun değildir.
Şunu da göze almak gerekir ki, suç olduğu iddia edilen konuşmamda ilk cümlem ‘Türk halkı sandığı sever’ olmuştur. Bu bile demokrasiye olan inancımızın ve konuşmamızdaki niyeti göstermektedir. Bu yüzden de hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesini talep ederim.”
“Bu Yorumdan Tehdit Algılamak Akıl Dışı”
Altaylı’nın söz konusu yayında kullandığı ifadeler, kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu. Yayında, halkın seçim hakkını tarih boyunca sahiplendiğini vurgulayan Altaylı, “Bu millet padişahını bile yuhlamış bir millettir. Seçme hakkının alınmasını kabul etmez” demişti. Ancak bu sözlerin tarihsel bir değerlendirme mi yoksa mevcut siyasi figürlere yönelik bir imâ mı olduğu kamuoyunda farklı şekillerde yorumlandı.
Oktay Saral’ın Paylaşımı Tartışma Yarattı
Altaylı’nın gözaltına alınmasından yaklaşık 10 saat önce, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, sosyal medya platformu X üzerinden “Altaylıııı! Suyun ısınmaya başladı” mesajını paylaşmıştı. Bu paylaşım, gözaltı kararının siyasi baskıyla ilişkili olup olmadığına dair soruları gündeme taşıdı.
Başsavcılık: Re’sen Soruşturma Açıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, Altaylı hakkında “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla resen soruşturma başlatıldığı belirtildi. Açıklamada, Altaylı’nın 20 Haziran 2025 tarihli yayındaki ifadelerinin tehdit içerdiği iddia edildi ve TCK 310/2 ile 106/1 maddeleri çerçevesinde işlem yapıldığı kaydedildi.
Ne Olacak?
Altaylı’nın gözaltı işleminin ardından savcılığa sevk edilmesi ve tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hâkimliğine çıkarılması bekleniyor. Ancak ifadesinde açıkça “tehdit kastı olmadığını”, sözlerinin tamamen tarihsel bağlamda değerlendirilebileceğini savunması, sürecin nasıl sonuçlanacağına dair belirsizlik yaratıyor.