Gazeteci Fatih Altaylı, “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla 22 Haziran’dan bu yana tutuklu bulunuyor. Yaklaşık dört aydır cezaevinde olan Altaylı, bugün ilk kez ağır ceza mahkemesinde hâkim karşısına çıktı. Silivri’de görülen duruşmada, savcılık Altaylı’nın tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme ise verdiği ara karar sonucunda, ünlü gazetecinin tutukluluk süresinin devamına hükmetti.
İlk Duruşma Silivri’de Görüldü
Fatih Altaylı’nın duruşması bugün saat 10.00’da Silivri Cezaevi yerleşkesinde başladı. Duruşma öncesi alınan güvenlik önlemleri dikkat çekti. Önceki duruşmalarda yapılan çekimler gerekçe gösterilerek izleyicilerin telefonları toplandı. Yalnızca milletvekilleri, basın mensupları ve avukatların telefonlarını içeri sokmasına izin verildi.
Salona alkışlarla giren Altaylı, savunmasında uzun süredir neden tutuklu olduğunu düşündüğünü, sonunda cevabı bulduğunu söyledi. Kendini eleştiren değil, gelecek nesiller için kaygı duyan bir gazeteci olduğunu vurgulayan Altaylı, “Bu ülkenin en ücra köyündeki çocukları bile kendi kızım gibi önemsiyorum,” ifadelerini kullandı.
Savcılık Tutukluluğun Devamını Talep Etti
Duruşmada savcılık, Altaylı’nın serbest bırakılmasına karşı çıktı ve tutukluluk halinin sürmesini talep etti. Mahkeme, kısa bir aranın ardından kararını açıklayarak, Altaylı’nın tutukluluk süresinin devamına hükmetti.
Cumhurbaşkanını Tehdit İddiası
Altaylı hakkında hazırlanan iddianamede, “Cumhurbaşkanına fiili saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle tehdit” suçunu işlediği öne sürüldü. Bu suçlama nedeniyle, normal şartlarda Asliye Ceza’da 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması beklenen Altaylı için, Ağır Ceza Mahkemesi’nde en az 5 yıl hapis cezası talep ediliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “müşteki” olarak yer aldığı iddianamede, Altaylı’nın Youtube yayınındaki sözleri delil olarak gösterildi.
Silivri’de Yağmura Rağmen Destek
Duruşma öncesinde sağanak yağışa rağmen çok sayıda kişi Silivri Cezaevi önünde toplandı. Gazeteci dostları, meslektaşları ve siyasi isimler Altaylı’ya destek verdi. Aralarında Galatasaray Lisesi’nden arkadaşlarının da bulunduğu kalabalık, Galatasaray atkılarıyla duruşmaya girdi.
Duruşmaya destek için gelenler arasında kızı Zeynep Altaylı, tarihçi-yazar Murat Bardakçı, Prof. Dr. Celal Şengör, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ali Gökçek, CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Atalar, İyi Parti milletvekilleri Hakan Şerefoğlu ve Lütfi Türkkan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve eski Galatasaray Başkanı Faruk Süren de vardı.
Altaylı’nın Çarpıcı Savunması
Savunmasına “Silivri’mize hoş geldiniz” diyerek başlayan Altaylı, hücrede geçirdiği ayları anlattı. Tek kişilik hücresinde geçirdiği uzun günlerde neden burada olduğunu çok düşündüğünü belirten Altaylı, “Ben muhalif değilim, sadece hayal etme özgürlüğünü savunuyorum,” sözleriyle dikkat çekti.
Altaylı ayrıca, hiçbir zaman kimseyi tehdit etmediğini, aksine hep tehdit edilen tarafta olduğunu söyledi. Erdoğan’la geçmişte aynı fikirde olmadıklarını ama her zaman adalet ve hayal özgürlüğünü savunduğunu hatırlattı.
Erdoğan’ın Avukatından Açıklama
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vekili Ali Büyüközdemir, Altaylı’nın Youtube’da yaptığı konuşmalarda, “Bu millet padişahlarını boğdurmuş, suikasta kurban giden padişahlar olmuştur,” sözlerine atıfta bulunarak bu ifadelerin tehdit unsuru taşıdığını ileri sürdü. Altaylı ise sözlerinin çarpıtıldığını belirterek, “Ben söyledim diye Cumhurbaşkanı korkar mı? O zaman tarih kitabı okuyunca da mı korkacak?” dedi.
Kamuoyunda Geniş Yankı
Duruşmadan çıkan “tutukluluğa devam” kararı kamuoyunda büyük tartışma yarattı. Destekçileri, kararın ifade özgürlüğüne yönelik bir darbe olduğunu savunurken, bazı kesimler de sözlerin “tehdit” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.