Küresel ölçekte hızla büyüyen bir çevre sorunu var: elektronik atık. Giderek yaygınlaşan düşük maliyetli ve kısa ömürlü teknolojik ürünler, bu krizin temel aktörlerinden biri haline geliyor. Uzmanlar, “fast-tech” olarak adlandırılan bu ürünlerin, dünyanın en hızlı büyüyen atık problemine dönüşmesinden endişeli.
Ucuz ama atılamaz: Fast-tech nedir?
Fast-tech, genellikle çevrimiçi platformlardan birkaç sterline satın alınabilen, küçük, ucuz ve sıkça bozulan elektronik ürünleri ifade ediyor. Mini vantilatörlerden LED’li klozet ışıklarına, taşınabilir şarj cihazlarından elektrikli diş fırçalarına kadar birçok ürün bu sınıfa giriyor. İlk bakışta masum görünen bu ürünlerin çoğu tamir edilemiyor, geri dönüştürülmüyor ve hızla çöpe atılıyor.
İngiltere’de her saniye 19 cihaz çöpe gidiyor
İngiltere’de sadece bir yılda 1.14 milyar küçük elektronik ürün satın alınıyor. Bu ürünlerin yaklaşık yarısı –yani 589 milyonu– aynı yıl içinde atılıyor. Bu, saniyede 19 ürün anlamına geliyor. “Recycle Your Electricals” kampanyasını yürüten Material Focus adlı çevre organizasyonu, bu çarpıcı verilerle toplumun dikkatini fast-tech tehlikesine çekmeye çalışıyor.
‘Ucuz diye çöpe atılmamalı’
Material Focus’un yöneticisi Scott Butler, bu ürünlerin kalitesizliği kadar, tüketici algısının da sorun yarattığını belirtiyor: “Birçok kişi bu ürünleri ‘ucuz ve atılabilir’ olarak görüyor. Oysa içinde pil, batarya ya da kablo bulunan her elektronik, geri dönüştürülmeli. Bu ürünler değerli metaller içeriyor ve tekrar kullanılabilir.”
Butler ayrıca mevsimsel ve anlık tüketim çılgınlığına da dikkat çekiyor. Örneğin yalnızca geçen yıl 7 milyon mini vantilatör satın alındı. Bunların 3.5 milyondan fazlası ise bir yıl geçmeden ya çöpe atıldı ya da çekmecelere terk edildi.
Toksik kimyasallar ve farkındalık eksikliği
Çevre bilimci Laura Young’a göre fast-tech yalnızca atık değil, aynı zamanda zehirli bir sorun. Çünkü bu ürünlerin çoğu toksik kimyasallar barındırıyor. Ayrıca kullanıcıların büyük kısmı bu cihazların içinde batarya ya da elektronik devre olduğunu bile fark etmiyor. Özellikle tek kullanımlık elektronik sigaralar (vape) gibi ürünlerin geri dönüşüm oranı son derece düşük.
Alışkanlıkları değiştirmek gerekiyor
Uzmanlara göre çözüm yalnızca üreticiden değil, tüketiciden de geçiyor. Satın almadan önce “gerçekten ihtiyacım var mı?” sorusu sorulmalı. Ürünler arızalandığında hemen atılmak yerine tamir edilmeli, geri dönüştürülmeli ya da mümkünse ödünç alınmalı. Butler, “İnsanlar satın almamayı seçerse, bu ürünler piyasada zaten kalmaz,” diyerek toplumsal farkındalığın önemini vurguluyor.
Toplum temelli çözümler
İngiltere’de bazı yerel inisiyatifler dikkat çekiyor. “Tamir kafeleri” (repair cafés) ve “alet kütüphaneleri” (tool libraries), fast-tech’e karşı sürdürülebilir çözümler sunuyor. Laura Young gibi çevre savunucuları, bu tarz girişimlerin yaygınlaşması halinde bireysel tüketimin daha bilinçli hale geleceğini savunuyor.