Endonezya’da Şubat ve Mart aylarında siyah kıyafetleriyle sokaklara çıkan binlerce genç, “Indonesia Gelap” (Karanlık Endonezya) hareketi çatısı altında hükümetin baskıcı politikalarına ve ekonomik kesintilerine karşı ses yükseltti. Gösteriler, ülkenin otoriter geçmişine geri döndüğü yönündeki endişelerin somutlaştığı bir döneme denk geldi.
19 Milyar Dolarlık Kesinti Fitili Ateşledi
Şubat ayının ortasında, hükümetin kamu hizmetlerinden 19 milyar dolarlık bütçe kesintisi yapması, Tüm Endonezya Öğrenci Birliği (BEM SI) öncülüğünde protestoların başlamasına yol açtı. Özellikle eğitim ve gıda alanındaki kısıtlamalar, üniversite kentlerinde gençleri harekete geçirdi. Göstericiler, siyah kıyafetlerle sokaklara çıkarak “Karanlıkta olan biz değiliz, Endonezya” mesajı verdi.
Askerî Görev Yasası Öfkeyi Büyüttü
Mart ayında protestoların ikinci dalgası patlak verdi. Nedeni ise, askerlere sivil görev hakkı tanıyan ve emeklilik yaşını 63’e çıkaran yeni yasa düzenlemeleri oldu. Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’nun geçmişte özel kuvvetler komutanı olması ve insan hakları ihlalleriyle anılması, sokaktaki öfkeyi daha da körükledi. Göstericiler, “Militarizme hayır” ve “Kışlaya dönün” sloganları taşıdı.
Yerel Halk da Direnişe Katıldı
Endonezya’da yalnızca üniversite gençliği değil, yerli topluluklar ve köylüler de protestolara katıldı. Tarım alanlarının monokültür üretime açılması ve “gastrokolonyalizm” adı verilen politikalar, doğayla tarihsel bağı olan yerel halkın hak mücadelesini tetikledi. Sorbatua Siallagan gibi yerel liderler, “Toprağımızdan bir santim bile vazgeçmeyeceğiz” diyerek direnişi sahiplendi.
Varlık Fonu Danantara Yeni Bir Kriz Kaynağı
Öğrencilerin bir diğer hedefi ise, Ekim 2024’te kurulan egemen servet fonu Danantara oldu. 900 milyar dolarlık kamu varlığını yönetecek olan bu fonun kötü yönetilme riski ve yolsuzluk potansiyeli, tepkilerin odağında yer aldı. Protestocular, fon kapsamında yapılan varlık transferlerinin iptali için çağrıda bulundu.
Askerî Diktatörlükten Bugüne: Endonezya Nereye Gidiyor?
1998’de sona eren Suharto rejiminin ardından, Endonezya demokrasisi kırılgan bir çizgide ilerlemeye çalışıyordu. Ancak Prabowo Subianto’nun seçim zaferi ve sonrasında attığı adımlar, ülkenin otoriter geçmişine geri dönebileceği endişesini yeniden gündeme getirdi. Özellikle başsavcılık kadrolarının orduya bağlanması gibi gelişmeler, bu korkuları derinleştiriyor.