Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından, piyasaların verdiği sert tepki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz rezervlerine de doğrudan yansıdı. Reuters’ın analizine göre, TCMB’nin net döviz pozisyonu dört işlem gününde yaklaşık 28 milyar dolar azaldı. Bu dikkat çekici düşüş, ekonomik kırılganlıklar ile siyasi gelişmelerin iç içe geçtiği yeni bir döneme işaret ediyor.
19 Mart’ta Başlayan Sert Düşüş
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasının hemen ardından, TCMB bilanço verilerine göre net rezervlerde yalnızca o gün 11,2 milyar dolarlık düşüş yaşandı. Ardından gelen günlerde sırasıyla 3 milyar, 12,4 milyar ve 1,2 milyar dolarlık kayıplarla toplam dört işlem gününde 27,8 milyar dolar erime yaşandı.
21 Mart Cuma Günü Rekor Satış Gerçekleşti
Bankacılık kaynakları, özellikle 21 Mart Cuma günü Merkez Bankası’nın rekor düzeyde döviz satışı gerçekleştirdiğini belirtiyor. Ancak haftanın başında döviz satışlarının durduğu ve 26 Mart itibarıyla TCMB’nin piyasaya döviz satışı yapmadığı ifade ediliyor. Bu durum, döviz müdahalesinin ani ve yoğun bir şekilde, kısa bir zaman diliminde gerçekleştiğini gösteriyor.
Dolar/TL Kuru 42’yi Gördü, 38’e Çekildi
Siyasi belirsizlikle birlikte dolar/TL kuru 19 Mart’ta 42 seviyesine ulaşarak tarihi zirvesini gördü. Ancak TCMB’nin sert döviz müdahalesiyle kur yeniden 38 TL seviyelerine kadar geriledi. O günden bu yana döviz kuru 38 bandında yatay bir seyir izliyor.
Siyasi Kriz, Ekonomik Baskıya Dönüştü
Ekonomistler, bu hızlı rezerv kaybının doğrudan siyasi risk algısıyla ilişkili olduğunu vurguluyor. Merkez Bankası’nın bu denli büyük bir döviz satışı gerçekleştirmesi, panik havasını kontrol altına alma girişimi olarak değerlendiriliyor. Ancak bu durum, aynı zamanda TCMB’nin kırılgan rezerv yapısının yeniden sorgulanmasına neden oldu.
Yatırımcı Güveni Zedelenebilir
Uzmanlara göre, iç siyasi gelişmelerin ekonomik kırılganlıkları tetiklemesi, yurt içi ve yurt dışı yatırımcıların Türkiye ekonomisine dair risk algısını yükseltiyor. Bu da kısa vadede makroekonomik dengeler üzerinde ek baskılar oluşturabilir.
Rezerv Politikası ve Şeffaflık Yeniden Gündemde
Yaşanan gelişmelerle birlikte TCMB’nin rezerv yönetimi ve şeffaflığı yeniden tartışma konusu oldu. Uzmanlar, Merkez Bankası’nın yalnızca döviz kurunu dengelemek için değil, istikrarlı ve güven veren bir ekonomi politikası oluşturmak amacıyla rezervleri dikkatle kullanması gerektiğini ifade ediyor.