Müzik tarihinin en ikonik figürlerinden biri olan Kurt Cobain, yalnızca sesi ve şarkılarıyla değil, geride bıraktığı sembolik eşyalarla da etkisini sürdürmeye devam ediyor. Nirvana’nın solisti olarak bir kuşağın ruh halini şekillendiren Cobain’in, halka açık son performansında kullandığı düşünülen gitarı, bir kez daha dünya gündemine oturdu.
Dünyanın En Pahalı Gitarı olarak anılan bu özel enstrüman, artık yeni bir adrese sahip. İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Royal College Of Music, Cobain’in bu eşsiz mirasını koleksiyonuna dahil etti. Gitarın bağışlanması, hem müzik dünyasında hem de kültürel miras çevrelerinde büyük yankı uyandırdı.
MTV Unplugged Ve Müzik Tarihine Kazınan An
Cobain’in Kasım 1993’te MTV Unplugged sahnesinde kullandığı gitar, performansın kendisi kadar efsaneleşti. 1959 Martin D-18E modeli elektro-akustik gitar, o dönemde bile son derece nadir bir enstrüman olarak biliniyordu. Cobain’in elinde ise bu gitar, yalnızca bir müzik aleti değil, adeta bir duygu aktarım aracına dönüştü.
Performans; ham, kırılgan ve son derece samimi bulunmuş, yıllar içinde rock tarihinin en unutulmaz canlı kayıtları arasına girmişti. Courtney Love’ın açıklamalarına göre, bu gitar Cobain’in Nisan 1994’teki ölümünden önce kullandığı son gitardı. Bu detay, enstrümanın sembolik değerini daha da artırdı.
6 Milyon Dolarlık Rekor
Yıllar içinde kaybolduğu sanılan gitarın hikâyesi, maddi değeriyle de dikkat çekti. Uzun süre ortalarda görünmeyen gitarın, Kurt Cobain’in kızı Frances Bean Cobain tarafından bir kasada saklandığı ortaya çıktı.
2018 yılında yaşanan bir boşanma süreci sonrası gitar, Frances Bean’in eski eşi Isaiah Silva’ya devredildi. Bu gelişmenin ardından enstrüman, 2020 yılında Julien’s Auctions tarafından düzenlenen açık artırmada satışa çıktı.
Gitar, Avustralya merkezli ses teknolojisi şirketi Røde’nin kurucusu Peter Freedman tarafından yaklaşık 6 milyon dolar karşılığında satın alındı. Bu satış, gitarı resmen Dünyanın En Pahalı Gitarı unvanına taşıdı.
Müze Müze Gezen Bir Miras
Satın alındıktan sonra gitar, yalnızca özel koleksiyonlarda saklanmadı. Peter Freedman, gitarın mümkün olduğunca geniş kitlelerle buluşması gerektiğini savundu. Bu doğrultuda enstrüman, Sidney’deki Powerhouse Museum’da ve ardından Royal College Of Music’te sergilendi.
Bu sergiler, Cobain hayranları ve müzik öğrencileri için büyük ilgi gördü. Gitar, yalnızca bir rock yıldızına ait olmasıyla değil, müzik tarihindeki dönüştürücü rolüyle de ziyaretçilerin odağı haline geldi.
Royal College Of Music’e Bağış Kararı
Freedman, sonunda gitarı kalıcı olarak Royal College Of Music’e bağışlama kararı aldı. Kararını açıklarken, bu efsanevi enstrümanın genç müzisyenler için ilham kaynağı olmasını istediğini vurguladı.
Freedman, bağışla ilgili olarak, “Bu ikonik gitarı Royal College Of Music’e armağan ediyorum. Böylece genç müzisyenler, bu enstrümanın değerini anlayabilir ve gitarın hikâyesi dünyanın dört bir yanındaki insanlara ulaşabilir” ifadelerini kullandı.
Kolejden Duygusal Açıklama
Royal College Of Music yetkilileri de bağışla ilgili memnuniyetlerini dile getirdi. Kurumdan yapılan açıklamada, bu bağışın rock müzik tarihi açısından son derece önemli olduğu vurgulandı.
Açıklamada, “Bu dikkate değer bağış, rock müzik tarihindeki en önemli eserlerden birini kolejimize getiriyor” denildi. Yetkililer, gitarın eğitim ve kültürel çalışmalar kapsamında sergilenmeye devam edeceğini belirtti.
Kurt Cobain’in Mirası Yaşamaya Devam Ediyor
Kurt Cobain, kısa yaşamına rağmen müzik dünyasında silinmez bir iz bıraktı. Şarkıları, duruşu ve sahnedeki kırılgan enerjisi, onu yalnızca bir müzisyen değil, bir kültürel figür haline getirdi.
Bugün Dünyanın En Pahalı Gitarı olarak anılan bu enstrüman, Cobain’in mirasının hâlâ ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Gitarın bir eğitim kurumuna bağışlanması ise bu mirasın yalnızca nostaljiyle değil, yeni kuşaklarla da yaşayacağını kanıtlıyor.
