Amerika’nın yapay zeka, elektrikli araçlar, gelişmiş çipler, temiz enerji ve sürücüsüz araçlar gibi geleceğin sektörlerinde Çin’e nasıl ayak uyduracağı büyük bir soru işareti. Trump’ın gümrük vergileri, ani politika değişiklikleri ve uzun vadeli planlardan yoksun yönetim anlayışı, Amerikan şirketlerini belirsizlik içinde bırakıyor.
ABD’li üreticiler, Çin’in devlet destekli inovasyon stratejisiyle başa çıkamazken, Trump’ın aniden yürürlüğe koyduğu ekonomik hamleler bu şirketleri daha da zora sokuyor. Biden döneminde elektrikli araçlara sağlanan teşvikler ve altyapı yatırımları, Trump’ın gelişiyle durdurulma tehdidiyle karşı karşıya.
Peki, ABD bu durumu nasıl yönetebilir ve küresel yarışta nasıl konumlanmalı?
Elektrikli Araç Sektöründe Çin’in Hakimiyeti
Ford ve diğer büyük Amerikan otomotiv şirketleri, elektrikli araç piyasasında Çin’den geri kalmış durumda. Çin’de satılan yeni araçların yarıya yakını elektrikli veya hibrit, küresel elektrikli araç pazarının %60’ı Çinli üreticilerin kontrolünde. Bunun en büyük nedeni, Çin’in dünyanın en iyi otomobil pillerini üretmesi.
Bugün ABD’de bir otomotiv şirketinin rekabete girebilmesi için Çin’den pil teknolojisi ithal etmesi gerekiyor. Örneğin:
- Ford, Michigan’daki yeni BlueOval Battery Park fabrikasında 2026’dan itibaren lityum demir fosfat (LFP) piller üretecek, ancak bu teknolojinin lisansı Çinli pil devi CATL’ye ait.
- Çin, dünyanın en büyük elektrikli araç pazarına sahipken, ABD hâlâ şarj istasyonu altyapısında geri kalmış durumda.
Bu tablo, ABD’nin elektrikli araç sektöründe Çin’e bağımlı hale geldiğini ve Trump’ın getirdiği politik belirsizliklerin işleri daha da kötüleştirdiğini gösteriyor.
Trump’ın Politikaları ABD’yi Daha da Geriye Mi Götürüyor?
Biden yönetimi, elektrikli araç üreticilerine büyük teşvikler sağladı. Ancak Trump’ın dönüşüyle birlikte:
- Ford ve diğer otomotiv devleri için sunulan teşviklerin iptal edilmesi gündemde.
- ABD’de 2030 yılına kadar satılan araçların yarısının elektrikli olması hedefleniyordu, ancak bu plan Trump tarafından durdurulabilir.
- Elektrikli araç şarj istasyonu yatırımları kesintiye uğrayabilir.
Bu tür hamleler, ABD’yi küresel rekabetten uzaklaştırıyor ve Çin’in inovasyonda liderliğini sağlamlaştırmasına neden oluyor.
ABD’ye Karşı Küresel Dengeler
Çin hükümeti, üreticilere “Size nasıl yardımcı olabilirim?” diye sorarken, ABD’li şirketler başkanların değişken politikalarına ayak uydurmak zorunda kalıyor.
Bu durum, Amerikan ekonomisinin uzun vadeli stratejiden yoksun olmasıyla birleştiğinde, küresel rekabet açısından büyük bir dezavantaj yaratıyor.
Ford CEO’su Jim Farley, Çin’in pil üretiminde ve tamamen dijital sürüş deneyiminde ABD’den 10 yıl ileride olduğunu belirtiyor. ABD’li üreticiler, Çin’in 20 yıl önce ABD’ye karşı yaptığı gibi teknolojik bilgiye erişim sağlamaya çalışıyor, ancak Trump’ın politikaları bu süreci baltalayabilir.
Amerika’nın Geleceği İçin Çözüm Ne Olmalı?
ABD’nin küresel inovasyonda rekabet edebilmesi için şu adımları atması gerekiyor:
- Teknolojiye uzun vadeli yatırım yapılmalı ve inovasyona devlet desteği artırılmalı.
- Siyasi istikrarsızlık yerine sürdürülebilir ekonomik politikalar oluşturulmalı.
- Elektrikli araç altyapısı güçlendirilerek Çin’den bağımsız bir üretim modeli benimsenmeli.
- Gümrük vergileriyle kısa vadeli çözümler üretmek yerine, küresel rekabet avantajı sağlanmalı.
Ancak Trump’ın mevcut yaklaşımı, bu stratejik hedeflerin tam tersini yapıyor.