New York Times, Lübnan’da Hizbullah’a yönelik İsrail’in düzenlediği bir operasyonun detaylarını açıkladı. Tayvan yapımı çağrı cihazlarına yerleştirilen 56 gramlık patlayıcılar, patlamayla sonuçlanan bu saldırının arkasındaki ana unsur olarak gösterildi. Yetkililere göre, patlayıcılar Lübnan’a ithal edilmeden önce cihazların içine gizlice yerleştirildi ve uzaktan tetiklenerek patlatıldı. Bu gelişmeler, Lübnan’da yaşanan patlamalarla ilgili yeni tartışmalara yol açtı.
Çağrı Cihazlarına Gizlenmiş Patlayıcılar
Amerikalı ve diğer yetkililere dayandırılan habere göre, İsrail, Hizbullah‘a ait Tayvan’dan ithal edilen Gold Apollo marka çağrı cihazlarını hedef aldı. İddiaya göre, cihazlar Lübnan’a ulaşmadan önce tahrif edilerek her birine 56 gramlık küçük patlayıcı yerleştirildi. Patlayıcılar, çağrı cihazlarının pil kısmına gizlendi ve uzaktan kumanda ile tetiklenebilir bir mekanizma eklendi. İsmi açıklanmayan yetkililere göre, çağrı cihazları 15:30 civarında Hizbullah liderliğinden geliyormuş gibi görünen bir mesaj aldı. Ancak bu mesaj, aslında cihazları patlatan bir komut içeriyordu.
Lübnan Sağlık Bakanı, patlamaların ardından yaptığı açıklamada, olayda en az 9 kişinin hayatını kaybettiğini ve 2 bin 800’den fazla kişinin yaralandığını belirtti. Saldırıyı inceleyen uzmanlar, patlayıcıların bataryalarla ilgili olmadığı ve cihazların önceden planlanmış bir saldırıda kullanıldığını söyledi.
“Patlamanın Büyüklüğü Bataryadan Kaynaklanmıyor”
Saldırıya ilişkin görüntüleri inceleyen bağımsız siber güvenlik uzmanları, patlamanın yalnızca cihazın bataryasından kaynaklanmadığını doğruladı. Mikko Hypponen, Europol siber suç danışmanı, patlamaların büyüklüğünün ve hızının bataryalardan kaynaklanamayacağını, cihazların içine yerleştirilen patlayıcılarla bu sonucun elde edildiğini belirtti. Tel Aviv Üniversitesi’nde araştırmacı olan Keren Elazari ise bu saldırının Hizbullah‘ı en savunmasız olduğu yerden vurduğunu, özellikle çağrı cihazlarına yönelik bu tür sofistike bir saldırının daha önce görülmediğini vurguladı.
Elazari, Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah‘ın cep telefonlarını daha az kullanarak İsrail’in gözetiminden kaçınmaya çalıştığını, ancak bu yeni saldırıyla iletişim kanallarının tamamen yok edildiğini ifade etti.
Hizbullah’ın İletişim Altyapısı Hedef Alındı
Tayvan’daki Gold Apollo şirketinden sipariş edilen 3 binden fazla çağrı cihazı, Lübnan’daki Hizbullah üyelerine ve İran ile Suriye’deki müttefiklerine dağıtıldı. İsrail’in saldırısında, mesaj alan aktif cihazlar hedef alınarak bu cihazların patlaması sağlandı. Ancak çağrı cihazlarının tam olarak ne zaman sipariş edildiği ve Lübnan’a ne zaman ulaştığı gibi detaylar hala belirsizliğini koruyor. Yetkililer, operasyonun hassas doğası gereği adlarının gizli tutulmasını talep ederken, İsrail yetkilileri bu saldırı hakkında herhangi bir açıklama yapmadı.
Hizbullah’tan Saldırı Suçlaması
Hizbullah, İsrail’i bu saldırıyı düzenlemekle suçladı. Ancak, örgüt yetkilileri saldırının ayrıntıları hakkında sınırlı bilgi verdi. İsrail’in bu operasyona dair sessiz kalması, saldırının kesin sorumlusuna dair spekülasyonları artırdı. Özellikle Lübnan’daki bazı güvenlik kaynakları, saldırının İsrail istihbaratı tarafından çok iyi planlanmış bir operasyon olduğunu iddia etti.
Saldırının Sofistike Yapısı
Uzmanlar, bu saldırının teknik detaylarına dikkat çekerek Hizbullah’ın uzun yıllardır kullandığı çağrı cihazlarının daha önce bu denli sofistike bir saldırıya maruz kalmadığını belirtti. Elazari, “Bu saldırı, Hizbullah’ın Aşil topuğu olan iletişim altyapısını hedef aldı,” diyerek operasyonun stratejik önemine dikkat çekti.
Gold Apollo’nun AP924 modeli başta olmak üzere birkaç farklı model çağrı cihazı bu saldırıda kullanıldı. Cihazlar, tahrif edilip patlayıcı yerleştirildikten sonra Hizbullah’ın haberleşme ağına entegre edildi. Patlamalar sırasında, cihazlardan bir bip sesi duyulduğu, ardından dumanların yükseldiği ve patlamaların meydana geldiği belirtildi.
İsrail Saldırıya Yorum Yapmadı
İsrail, bu saldırıya dair resmi bir açıklama yapmadı. Ancak, bölgedeki birçok uzman, İsrail’in bu tür operasyonlarda sıkça yer aldığını ve bu saldırının Hizbullah’a karşı stratejik bir hamle olduğunu belirtiyor. Güvenlik uzmanları, Hizbullah’ın uzun süredir İsrail’in gözetiminden kaçmak için düşük teknolojiye dayalı çözümler kullandığını, ancak bu saldırının örgütün en önemli iletişim kanallarını etkisiz hale getirdiğini söylüyor.