İspanyol ressam Joan Miró’nun 1920’li yıllarda yaptığı bir tablo, yüz yıl boyunca saklı kalan bir sırrı barındırıyordu. Kobalt mavisi yüzeyin altına gizlenmiş olan bu sır, sanatçının annesi Dolors Ferrà i Oromí’ye ait bir portreydi. X-ışını, ultraviyole, kızılötesi ve hiperspektral görüntüleme teknikleriyle yapılan detaylı analizler sayesinde ortaya çıkarıldı.
Bir Ressamın İçsel Başkaldırısı
Miró’nun “Pintura” (Resim) adlı eserinde, üç küçük kabartıdan şüphelenen sanat uzmanları, eserin yüzeyinin altında farklı bir katmanın bulunduğunu fark etti. İnceleme sonunda tablonun aslında başka bir portre üzerine yapılmış olduğu anlaşıldı.
Barcelona’daki Fundació Joan Miró uzmanları, yapılan ileri teknoloji analizlerle orta yaşlı, iyi giyimli bir kadının yüzünü tespit etti. Ancak bu yüzün kime ait olduğu başlangıçta bilinmiyordu.
Uzun süren araştırmalar sonucunda, Mallorca’daki Son Boter Atölyesi‘nde bulunan 1907 tarihli bir başka portreyle yüz eşleşti. Portre, sanatçı Cristòfol Montserrat tarafından yapılmış ve Dolors Ferrà i Oromí, yani Miró’nun annesi resmedilmişti.
“Bir İsyanın Sessiz İzleri”
Peki, Miró neden annesinin portresi üzerine kendi modern resmini yaptı?
Uzmanlara göre bu hareket, sanatçının yalnızca teknik bir tercihi değil, kişisel ve sembolik bir isyanı da temsil ediyor. Fundació Joan Miró direktörü Marko Daniel, bu hamleyi şöyle yorumluyor:
“Bu, genç bir adamın ebeveynlerine karşı öfkesi değil, onların temsil ettiği burjuva değerlerine karşı bir sanatçının duruşuydu.”
Miró’nun ailesi, onun sabit bir meslekte çalışmasını istemiş, hatta muhasebeci olması için baskı yapmıştı. Ancak Miró, Paris’teki sanat çevresinde geçirdiği yılların ardından fovizm, ekspresyonizm ve kübizm gibi akımları geride bırakıp kendine özgü bir tarza yönelmişti.
Bu süreçte “resmi öldürmek” ve geleneksel sanat normlarını yıkmak gibi radikal fikirler geliştirmişti. Annesinin klasik portresi üzerine yaptığı soyut çalışma da bu felsefenin erken bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Saygı ve Mesafe Arasında
Restorasyon ekibinin başındaki Elisabet Serrat, bu jestin tamamen soğuk bir kopuş olmadığını düşünüyor:
“Miró, başka bir portre de seçebilirdi. Ama annesinin yüzünü içeren kısmı özellikle korumuş. Mücevherlerin üç boyutlu kabartılarını bile yüzeyde bırakmış. Bu bir saygı göstergesi olabilir.”
“CSI: Miró” Sergisinde Gün Yüzüne Çıkıyor
Ortaya çıkan bu sürpriz keşif, “Miró’nun Katmanlarının Altında: Bilimsel Bir Araştırma” adlı yeni sergiyle Barcelona’daki Fundació Joan Miró‘da sanatseverlerle buluşacak. Ayrıca bulgulara dair detaylar, “El Secret de Miró” adlı belgesele de konu oldu.
Yüz yıl sonra gelen bu keşfin ardından, Marko Daniel’in şu sözleri dikkat çekiyor:
“Sanki Miró ipuçlarını özellikle bırakmış gibi. Broş neredeyse üç boyutlu ve ışık altında fark edilebiliyor. Bize ‘Bu kadar yıl sonra hâlâ mı çözemediniz?’ der gibi.”