Fransa’da giderek büyüyen bir hareket, ABD merkezli markalara karşı boykot çağrısıyla dikkat çekiyor. ABD’nin eski başkanı Donald Trump’ın ticaret vergileri ve Avrupa karşıtı söylemleri nedeniyle Fransız halkının önemli bir bölümü Amerikan ürünlerine mesafeli durmaya başladı. Ancak sokaktaki Fransız tüketicilerin bir kısmı, bu tavrı tam anlamıyla hayata geçiremiyor.
Boykot Kampanyası Sosyal Medyada Yayılıyor
Fransız gazetesi Libération’un yayımladığı ankete göre, Fransızların %60’ından fazlası ABD ürünlerini boykot etmeyi destekliyor. Hatta her üç kişiden biri halihazırda Amerikan menşeli markaları kullanmaktan kaçındığını belirtiyor. Sosyal medyada hızla yayılan #BoycottUSA etiketi ise boykot çağrısını gündemde tutuyor.
Fransa’nın üçüncü büyük ticaret ortağı konumunda bulunan ABD’nin, bu boykot nedeniyle uzun vadede nasıl etkileneceği ise belirsizliğini koruyor.
Gençler ve Düşük Gelirliler Uygulamada Zorlanıyor
Paris’in işlek Grands Boulevards caddesinde yağmurlu bir günde dahi McDonald’s ve KFC şubelerinde yoğunluk dikkat çekti. 15 yaşındaki Jade, “Boykot çağrısını anlıyorum ama bunu uygulamak maddi durumu iyi olanların yapabileceği bir şey. Biz öğrenciler için pek mümkün değil” diyerek gençlerin ekonomik gerekçelerle boykota katılmakta zorlandığını ifade etti.
Hedefteki Markalar: McDonald’s, Coca-Cola, Tesla ve Diğerleri
Boykot kampanyasında adı geçen markalar arasında Coca-Cola, McDonald’s, Tesla, Starbucks, Apple, Microsoft, Nike, Airbnb ve Tripadvisor öne çıkıyor. Fransız tüketiciler, alışveriş tercihlerinde Fransız ve Avrupa menşeli ürünlere yönelmeleri çağrısı yapıyor.
Sokakta Nike çantasıyla yürüyen 43 yaşındaki Alain ise, “Boykotu anlıyorum ama ben her zaman Nike alırım, en iyisi bu” diyerek alışkanlıklardan vazgeçmenin kolay olmadığını dile getirdi.
“Fikir Ayrı, Uygulama Ayrı”
Anketi gerçekleştiren Ifop şirketinden François Kraus, Fransız tüketicilerin boykotu desteklediklerini söylese de uygulamada bu tutumun zayıf kaldığını vurguladı. Kraus, özellikle sol eğilimli seçmenler, 65 yaş üstü bireyler ve aylık net geliri 2.400 euroyu aşanlar arasında boykotun daha sıkı uygulandığını ifade etti.
ABD’ye Tepkiler Artıyor
Fransız halkının tepkisinin arkasında yalnızca ticaret tarifeleri değil; Trump’ın çeşitlilik ve kapsayıcılık karşıtı politikaları, Ukrayna lideri Zelenskiy’ye yönelik aşağılayıcı tutumu ve Fransız şaraplarına yönelik %200’e varan gümrük vergisi tehditleri de yer alıyor.
Kraus, ABD’nin öğrenci, turizm ve iş alanındaki popülaritesinin de ciddi bir düşüş yaşadığını belirtti. Örneğin, ABD’de eğitim almak isteyen Fransızların oranı 2010’da %48 iken, bugün bu oran %22’ye geriledi.
“France First” Hareketi Sessizce Büyüyor
Boykotun örgütlenmesinde önemli bir rol oynayan Édouard Roussez, kurduğu “ABD’yi Boykot Et: Fransız ve Avrupa Ürünleri Al” adlı Facebook grubunun bir ayda 25 bin üyeye ulaştığını söyledi. Roussez, “Amerika’nın ‘America First’ dediği gibi biz de ‘France and Europe First’ diyoruz. Amaç Trump’ı devirmek değil, bilinçli bir tüketici olmak” diyerek kampanyanın amacını özetledi.
Boykot Sembolik Mi Kalacak?
Ancak sokaktaki birçok Fransız için boykot daha çok bir fikirden ibaret. 35 yaşındaki bakım görevlisi Delphine, “McDonald’s’a gitmem, Coca-Cola içmem ama bana uygun bir alternatif bulamazsam ABD ürünlerini almak zorunda kalırım” diyerek çoğu kişinin ekonomik ve pratik nedenlerle boykot yapamadığını vurguladı.