ABD Başkanı Donald Trump, Kanada, Meksika ve Çin’e uyguladığı gümrük vergilerinin bir benzerini Avrupa Birliği’ne de getirmeyi planlıyor. Aynı zamanda ABD’nin Ukrayna’ya yönelik askeri yardımlarını askıya alması, küresel dengeleri sarsarak Batı dünyasında büyük bir krize yol açabilir. Uzmanlara göre, bu iki hamle ABD’nin liberal, öngörülebilir ve kurallara dayalı ticaret anlayışının sonuna geldiğini gösteriyor.
Trump’ın Gümrük Vergisi Hamlesi Küresel Ticareti Nasıl Etkileyecek?
Trump, 3 Mart’ta Kanada ve Meksika’ya yüzde 25, Çin’e ise yüzde 20’ye varan yeni gümrük vergileri uygulama kararı aldı. Ayrıca, AB’den yapılan ithalat için de yüzde 25 ek vergi getirilmesi bekleniyor.
Bu karar, ABD’nin ithal ürünlerinin %61’inin üretildiği dört büyük ekonomiyi doğrudan etkileyerek küresel ticaretin gidişatını değiştirebilir. Uzmanlar, bu ticaret savaşının ABD ekonomisi için de büyük riskler içerdiğine dikkat çekiyor.
IMF’nin eski baş ekonomisti Maurice Obstfeld, ABD’nin ticaret açığının nedeninin ticari ortaklarının uygulamaları değil, ABD’nin kendi bütçe açığı olduğunu belirtiyor. Şu anda GSYİH’nin %6’sına ulaşan federal bütçe açığı, ABD’nin ekonomik dengelerini tehdit ediyor.
Ekonomik Gerçekler ve Trump’ın Yanılgısı
Trump, AB’nin ABD’yi ekonomik olarak sömürmek için kurulduğunu öne sürerken, ekonomistlere göre bu iddialar gerçeği yansıtmıyor.
- AB, Avrupa’yı iki büyük savaşın yıkımından sonra kalkındırmak için kurulmuş bir ekonomik işbirliği projesidir.
- ABD, tarih boyunca AB’yi desteklemiş ve bu birlikteliği teşvik etmiştir.
- İkili ticaret ilişkileri yalnızca ürün bazında değil, hizmetler, sermaye akışı ve iş gücü hareketliliği açısından da değerlendirilmelidir.
Danimarkalı iktisatçı Jesper Rangvid, Trump’ın ABD-AB ticari ilişkilerini yalnızca ürün ticareti açısından değerlendirdiğini, ancak hizmet ve sermaye gelirlerini göz ardı ettiğini belirtiyor. Oysa ABD’nin Euro Bölgesi ile hizmet ticaretinden, yatırımlardan ve iş gücü hareketliliğinden elde ettiği gelirler, ürün ticaretindeki açığını dengeliyor.
ABD’nin Ukrayna’ya Yardımı Kesmesi Batı’yı Zayıflatıyor
Trump yönetimi, Ukrayna’ya yapılan askeri yardımları askıya alarak savaşın seyrini değiştirecek bir karar aldı. Bu hamle, Ukrayna’nın Rusya karşısında zayıflamasına yol açarak Batı ittifakını tehdit ediyor.
- ABD’nin desteği olmadan Ukrayna’nın askeri olarak direnmesi zorlaşacak.
- Avrupa’nın savunma harcamalarını hızla artırması gerekecek.
- Rusya, Batı’nın zayıflığını fırsata çevirebilir.
Almanya’nın müstakbel şansölyesi Friedrich Merz, Avrupa’nın mümkün olduğunca hızlı bir şekilde güçlenmesi ve ABD’ye olan askeri bağımlılığını azaltması gerektiğini belirtiyor. Avrupa ülkeleri, Rusya’nın askeri tehdidine karşı savunmalarını güçlendirmek zorunda kalabilir.
Trump’ın Politikaları Avrupa ve NATO’yu Nasıl Etkileyecek?
Trump’ın kararları, Avrupa’nın askeri ve ekonomik stratejilerini değiştirmesine neden olabilir. Avrupa, savunma harcamalarını artırarak ABD’den bağımsız bir güvenlik politikası geliştirmek zorunda kalabilir.
Bunun yanında:
- ABD’nin NATO’ya olan bağlılığının zayıflaması, Avrupa’nın güvenlik stratejilerini yeniden gözden geçirmesine yol açabilir.
- El konulan 200 milyar euro’luk Rusya rezervinin Ukrayna’ya aktarılması hızlandırılabilir.
- Avrupa, ABD’nin askeri desteği olmadan kendi savunma sanayisini geliştirmek zorunda kalabilir.
Ancak en büyük soru şu: ABD, Avrupa’nın silah tedarikine müdahale edecek mi? Eğer Washington, Avrupa’nın savunma sistemlerini güçlendirmesine karşı çıkarsa, bu Batı ittifakının geleceğini ciddi şekilde tehdit edebilir.
Çin ve ABD Arasında Yeni Bir Ticaret Savaşı mı Başlıyor?
Trump’ın aldığı kararlar yalnızca Avrupa’yı değil, Çin ile olan ticaret ilişkilerini de geriyor.
- Çin, ABD’nin yeni gümrük vergilerine misilleme yaparak ABD tarım ürünlerine yüzde 10-15 oranında ek vergi koydu.
- Pekin, ABD ile ekonomik savaşa hazır olduğunu duyurdu.
- Çin Başbakanı Li Qiang, ülkenin savunma harcamalarını %7,2 artıracağını açıkladı.
Bu gelişmeler, küresel ticaret savaşlarının daha da tırmanabileceğine işaret ediyor. Çin ve ABD arasındaki gümrük vergileri savaşı, küresel ekonomi için büyük riskler oluşturabilir.
Sonuç: ABD Kendi Küresel Sistemiyle Çelişiyor
Trump yönetimi, ABD’nin kurucusu olduğu liberal ticaret sistemini baltalayan hamleler yapıyor.
- Gümrük vergileri, küresel ticaret ilişkilerini zorluyor ve ABD müttefikleriyle arasını açıyor.
- Ukrayna’ya askeri yardımların kesilmesi, Avrupa’nın güvenliğini riske atıyor.
- Çin ve ABD arasındaki ekonomik gerilim, ticaret savaşlarının daha da tırmanmasına yol açabilir.
Uzmanlara göre, bu politikalar ABD’ye de büyük zarar verecek ve küresel güç dengelerini kalıcı olarak değiştirebilir.