RTÜK, Arka Sokaklar dizisinin tarikatlarla ilgili bölümüne iki kez program durdurma ve üst sınırdan para cezası verdi. Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu dizilerinden biri olan Arka Sokaklar, işlediği tarikat temalı bölümü nedeniyle hedef alınırken, dizinin başrol oyuncularından Şevket Çoruh’un tepkisi gündem yarattı. Çoruh, cezayı bir “ödül” olarak değerlendirdiğini ifade etti.
RTÜK’ten Arka Sokaklar ve Kanal D’ye Ceza
RTÜK, Arka Sokaklar dizisinin tarikatlara ilişkin sahnelerini “milli ve manevi değerlere aykırı” bularak Kanal D’ye üst sınırdan para cezası ve iki kez program durdurma yaptırımı uyguladı. RTÜK üyesi Tuncay Keser, bu cezanın gerekçesini şöyle açıkladı:
“Hiranur Vakfı olaylarının dramatize edilmesi milli ve manevi değerlere aykırı bulunmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamaları Sonrası Karar Geldi
RTÜK’ün cezaları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir gün önce yaptığı konuşmaların ardından geldi. Erdoğan, grup toplantısında dizileri hedef alarak şu ifadeleri kullanmıştı:
“Toplumu bilgilendirmesi gereken diziler, şiddeti ve kötü örnekleri teşvik eden birer araç haline geliyor. Medya organlarının bu konuda daha duyarlı olması gerekiyor.”
Erdoğan’ın bu eleştirileriyle aynı gün, Arka Sokaklar dizisi başta olmak üzere birçok kanala ceza verilmesi dikkat çekti.
Şevket Çoruh: “Ödül Sayarım”
RTÜK’ün kararına karşı sessiz kalmayan dizinin başrol oyuncularından Şevket Çoruh, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada cezayı şu sözlerle değerlendirdi:
“Ödül sayarım.”
Çoruh’un bu yorumu, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve RTÜK’ün kararı üzerine tartışmalar büyüdü.
Diğer Kanallara da Ceza Yağdı
RTÜK yalnızca Arka Sokaklar ile sınırlı kalmadı; diğer dizilere ve haber programlarına da ceza verdi:
- Sahipsizler, Yabani, Deha: Milli ve manevi değerlere aykırı içerik gerekçesiyle iki kez program durdurma ve %3 idari para cezası.
- Halk TV, Sözcü TV, Flash Haber, Tele 1: Haber programlarında tarafsızlık ilkesini ihlal ettikleri gerekçesiyle %3 idari para cezası.
RTÜK’ün bu cezaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken medya ve ifade özgürlüğü konularındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.