Netflix’in yeni yarışma dizisi Million Dollar Secret, televizyon tarihinin en utanmaz taklitlerinden biri olabilir ama bu, onu bağımlılık yaratan bir seyirlik olmaktan alıkoymuyor. The Traitors hayranları için yepyeni ama tanıdık bir saplantı başlıyor.
Bu Hikâyeyi Daha Önce Dinlemiş Olabilirsiniz…
Lüks bir malikanede toplanan bir grup yabancı, aralarından birinin büyük bir sırrı olduğunu öğreniyor: Bir kişi, bir milyon dolarlık nakit ödülün sahibidir. Diğerleri ise bunu öğrenmeye çalışır. Her gün yapılan görevlerle ipuçları kazanılır, ardından herkes oy çokluğuyla bir kişiyi eler. Şaşırdınız mı? Elbette hayır. Million Dollar Secret, kelimesi kelimesine The Traitors’ın yapısal iskeleti üzerine inşa edilmiş.
Ancak bu diziyi ilginç yapan şey, özgünlüğü değil – çünkü hiç yok. Bu yapımın gücü, “evet, çalıntı ama izlemeye doyamıyorum” dedirten dürüstlüğünde yatıyor. Eleştirmen zihniniz sizi “bunu beğenmemeliyim” diye uyarıyor ama merak duygusu baskın geliyor.
Amerikan Usulü Paranoia
Dizinin Amerikan yapımı oluşu, The Traitors’ın İngilizce versiyonuna göre çok daha yüksek sesli, teatral ve agresif bir izleme deneyimi sunuyor. Yarışmacıların neredeyse hepsi kamera karşısında doğmuş gibi davranıyor. Kimisi “duygusal taktiklerle” izleyiciyi şaşırtırken, kimisi kendini “beden dili kralı” ilan ediyor. Bu abartılı karakterler, diziyi adeta bir reality show lunaparkına dönüştürüyor.
Ve tam bu noktada dizi, saf eğlenceye dönüşüyor: Oyuncular, şüphe ve strateji içinde debelenirken, izleyici olarak siz de onların kurbanı olduğunuz bu kurgunun içine çekiliyorsunuz.
Ev Sahibi: Kaosun Aristokrat Sunucusu
Dizinin sunucusu Peter Serafinowicz, sıradan bir sunum yapmak yerine gerçek bir performans sergiliyor. Lüks otelin “tuhaf” sahibi olarak kurgulanan karakteri, aristokratik mesafesi ve İngiliz soğukkanlılığıyla olayların tam ortasında ama aslında tamamen dışında. Dramın zirve yaptığı anlarda yemek yerken görüntülenen Serafinowicz, adeta paralel bir şov yürütüyor. Ve dürüst olalım, bu rol onun doğduğu rol olabilir.
Oyun Değil, Psikolojik Savaş
Her ne kadar Million Dollar Secret bir yarışma formatına sahip olsa da, aslında bir sosyal deney izliyoruz. Kim yalan söylüyor? Kim dürüst ama fazla “doğru” olduğu için şüpheli? Kim bir planla geldi, kim panikle davranıyor? İzleyici olarak, her karakterin davranışlarına dair küçük psikolojik analizler yapmak kaçınılmaz hale geliyor. The Traitors gibi, burada da oyundan çok oyundaki insanlar ilgi çekiyor.
Yasak Elma Gibi Bir Yapım
Evet, bu format bir kopya. Evet, bazı sahneler neredeyse birebir. Ama dürüst olalım: Kopyalanan şey bir başyapıtsa ve ortaya çıkan ürün de keyif veriyorsa, bu bir suç değil, tatlı bir günah haline geliyor. Million Dollar Secret, televizyonun “yasak elmalarından” biri olmaya aday.