Cannes Film Festivali, sadece kırmızı halı geçitleri, dünya prömiyerleri ve yıldız geçidiyle değil, aynı zamanda beklenmedik bir sorunla da mücadele ediyor: martılar. Festival boyunca lüks otellerin açık büfelerine dalan açgözlü martılar, hem konukları hem de organizatörleri zor durumda bırakınca çare şahinler oldu.
Martılar Kırmızı Halıda Gölgede Kalmıyor
Fransız Rivierası’nda düzenlenen bu prestijli festivalde, özellikle sahil şeridindeki otellerin teraslarında ve restoranlarında martılar sık sık sandviçleri çalıyor, bardakları kırıyor ve hatta zaman zaman ünlü isimlere bile zarar veriyordu. Bu tür saldırıların önüne geçmek için bazı oteller şahin eğitmenleriyle iş birliği yaparak gökyüzünde devriye gezen yırtıcı kuşları hizmete soktu.
2011’de Şaraplı Martı Saldırısı Unutulmadı
Uygulama ilk kez 2012 yılında, Fransız aktris Sophie Marceau‘nun yaşadığı bir olay sonrası hayata geçti. Marceau, kırmızı halıya çıkmadan sadece birkaç dakika önce, üzerine bir martının kadeh dolusu şarap dökmesiyle gündem olmuştu. O günden bu yana, Hôtel Martinez gibi prestijli oteller her mayıs ayında şahin devriyelerini artırıyor.
Şahinler, Festivalin Sessiz Kahramanları
Baş şahin bakıcısı Christopher Puzin, Cannes’ta bu özel görev için Harris türü dört şahin çalıştırıyor: Zelda, Links, Night ve Ramucho. Bu kuşlar, otel bahçelerinde ve açık alanlarda martıları ve güvercinleri korkutup uzaklaştırmak için görevlendiriliyor. Puzin’e göre, bu yöntem sadece etkili değil, aynı zamanda hayvan dostu bir çözüm: “Martılar zarar görmüyor. Şahin gibi doğal bir avcı gördüklerinde bölgeden uzaklaşıyorlar.”
Gökyüzünün Yeni Yıldızları: Şahinler
Festivalin vazgeçilmez mekanlarından biri olan Le Majestic’in genel müdürü Charles Richez, bu uygulamanın sadece işlevsel değil, aynı zamanda eğlenceli de olduğunu söylüyor. Richez, “Şahinler ünlülerin gözdesi haline geldi. Artık konuklarımız onlarla özçekim yapmak istiyor, hatta şahinlerin adlarını soruyorlar,” diyor.
Martılara Karşı Doğadan Gelen Strateji
Şahinlerle sağlanan caydırıcılık, teknolojik bir çözüm değil, tamamen doğal bir strateji olarak öne çıkıyor. Festival gibi kalabalık ve medya ilgisinin yoğun olduğu bir etkinlikte, martıların kaosa yol açması sadece görüntü estetiğini değil, gıda hijyenini ve misafir memnuniyetini de etkiliyor. Şahinler bu kaosu önlemede adeta gökyüzünün güvenlik görevlileri haline gelmiş durumda.
Festivallerin Yeni Standart Güvenliği mi?
Cannes’taki başarı sonrası, benzer uygulamaların diğer büyük kültürel etkinliklerde de kullanılabileceği düşünülüyor. Özellikle deniz kenarındaki festivallerde martı sorunu her geçen yıl daha büyük bir problem haline gelirken, şahinlerin gözle görülür başarısı dikkat çekiyor.
Uzmanlara göre bu yöntem, hem doğayla uyumlu, hem de çevresel etik kurallara uygun bir çözüm olarak öne çıkıyor. Martıların, insanlara karşı aşırı alışkanlık geliştirdiği bu dönemlerde, doğal avcıyı görünce uzaklaşmaları ise biyolojik caydırıcılığın işe yaradığını kanıtlıyor.