AK Parti’nin kurucularından ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İmamoğlu’nun diplomasının iptali kararını yanlış bulan Arınç, bu sürece “kumpas kuruldu” diyenleri haksız görmediğini ifade etti.
“Bir Büyükşehir Belediye Başkanı Tutuksuz Yargılanmalı”
tv100 canlı yayınında gündemi değerlendiren Arınç, İmamoğlu’nun tutukluluğuna karşı çıkarak, “Bir büyükşehir belediye başkanının tutuksuz yargılanması esas olmalı” dedi. Daha önce Selahattin Demirtaş hakkında yaptığı çağrıları hatırlatan Arınç, bugün gelinen noktada siyasette adaletli bir yargı pratiğine duyulan ihtiyacın daha da arttığını belirtti.
“İmamoğlu’na Kumpas Kurulduğunu Düşünenler Haklı Sayılır”
Arınç, Ekrem İmamoğlu’nun siyasi olarak hedef alındığını düşünenleri haklı bulduğunu açıkça dile getirdi:
“Diplomanın iptali gibi kararlar, insanların aklına kumpas düşüncesini getiriyor. Bu düşünceye sahip olanlar haksız sayılmaz.”
Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Barışın Sesiydi”
Aort damarı yırtılması nedeniyle ameliyat edilen TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder için geçmiş olsun dileklerini paylaşan Arınç, onun siyaset dışındaki yönlerine de değindi:
“Sinemaya ilgisi olan, halkla bağ kurabilen çok renkli ve samimi bir insandı. 2013 Nevruzu’nda barışın sesi oldu. Bu ülke için kıymetli bir figür.”
Özgür Özel’e Sert Tepki: “Cunta Sözleri İftira Niteliğinde”
CHP lideri Özgür Özel’in “cunta” çıkışına sert tepki gösteren Arınç, bu ifadelerin gerçeklikle ilgisi olmadığını belirtti:
“AK Parti 22 yıldır sivil idareyi temsil ediyor. Bu tür ithamlar, iftira niteliğindedir. Kendi tabanlarını infiale sürüklemenin kimseye faydası olmaz.”
“Erbakan Tutuksuz Yargılandı, Tepkiyi Sokağa Taşımadı”
Arınç, geçmişte yaşanan siyasi yargılamalara örnek vererek, siyasilerin cezalandırılmasında tutuklama yoluna gidilmemesi gerektiğini söyledi:
“Erbakan, Erdoğan ve ben tutuksuz yargılandık. Karar kesinleşince cezaevine girdik. Kimseyi galeyana getirmedik. Bu yol daha sağlıklıydı.”
“Kişiye Özel Yargılama Olmaz”
Rasim Ozan Kütahyalı örneğini veren Arınç, adli süreçlerde eşitlik ilkesine dikkat çekti:
“ROK başka isimle yargılansa içeriden çıkamayabilirdi. Ancak kamuoyunda tanındığı için adli kontrolle serbest kaldı. Bu kişiye özel yargılamadır, doğru değil.”
Gezi Parkı davası kapsamında yeniden ifadeye çağrılan bazı isimleri de gündeme getiren Arınç, bu durumu “akıl tutulması” ve “cinnet hali” olarak niteledi.