Bilim insanları, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki (UUİ) mikrobiyal ortamın çeşitlilik açısından Dünya’daki bir hastane izolasyon odasına benzediğini ortaya koydu. Bu steril ortam, astronotların bağışıklık sistemlerini olumsuz etkileyerek hastalıklara daha yatkın hale getirebilir.
Yeni bir araştırmaya göre, UUİ’deki düşük mikrop çeşitliliği ve antimikrobiyal direnç genlerinin fazlalığı, astronotlarda cilt döküntüleri, alerjiler ve viral enfeksiyonlara sebep olabilir. Uzmanlar, uzay istasyonunun mikrobiyomunu Dünya’daki doğal ekosistemlere daha benzer hale getirmek için ‘biraz kir ekleme’ fikrini tartışıyor.
Uzay İstasyonunda Mikrop Çeşitliliği Neden Düşük?
San Diego – California Üniversitesi’nden kimyager ve mikrobiyolog Pieter Dorrestein liderliğindeki araştırma ekibi, UUİ’deki 737 farklı yüzey örneğini analiz etti. Elde edilen sonuçlar, Dünya’daki evler veya açık hava ortamlarına kıyasla çok daha düşük mikrop çeşitliliğine sahip olduğunu gösterdi.
- Dünya’daki apartman daireleri, bakteriyel türlerin %10-15’ini barındırırken,
- Açık hava ortamları %30’a yakın bakteri çeşitliliği içerirken,
- UUİ’nin bakteri çeşitliliği yalnızca %6 seviyesinde kaldı.
Bu durum, UUİ’yi, COVID-19 izolasyon odaları veya steril hastanelerle karşılaştırılabilir hale getiriyor.
Steril Ortamın Astronotlara Zararı Ne?
Uzay istasyonundaki bu steril ortamın, astronotların bağışıklık sistemlerinin zayıflamasına ve alerji, enfeksiyon gibi sağlık sorunlarının artmasına neden olabileceği düşünülüyor.
- Doğal mikroplara maruz kalmamak, bağışıklık sisteminin yanlış tepki vermesine neden olabilir.
- Şehir apartmanlarında büyüyen çocuklarda astım ve alerji oranlarının kırsal alanlardaki çocuklara göre daha yüksek olması, bu durumun Dünya’daki bir örneğidir.
Ayrıca, astronotlar arasında viral enfeksiyonların ve gizli hastalıkların yeniden aktif hale gelmesi sıkça gözlemlenmiştir.
Uzayda Antimikrobiyal Direnç Sorunu
Araştırmacılar, UUİ’de bulunan mikropların büyük bir kısmının insan vücuduyla ilişkili bakteriler olduğunu ve bu bakterilerin antimikrobiyal direnç genleri taşıdığını keşfetti.
- Analiz edilen örneklerin %90’ında 1.000’den fazla antibiyotik direnç geni tespit edildi.
- Bu oran, Dünya’daki ortalama değerlere kıyasla daha yüksek ve gelecekte uzay misyonlarında ciddi sağlık riskleri yaratabilir.
UUİ’deki Gizemli Kimyasallar
Mikrobiyal çeşitliliğin yanı sıra, araştırmacılar UUİ’de keşfedilen kimyasal bileşiklerin büyük bir kısmının henüz tanımlanamadığını belirtiyor.
- Örneklerde tespit edilen kimyasalların %65’inin kaynağı belirsiz.
- Bazı kimyasalların, insan sağlığına zarar verebilecek PFAS ve ftalatlar gibi endüstriyel bileşikler olduğu tespit edildi.
Bu bilinmeyen kimyasal maddelerin astronot sağlığı üzerindeki etkilerini anlamak için daha fazla araştırma gerekiyor.
Çözüm: Biraz Kir Ekleyelim mi?
Araştırmacılar, UUİ’nin mikrobiyal ortamını daha sağlıklı hale getirmek için “biraz kir eklemeyi” öneriyor.
- Sterilize edilmiş ve dikkatlice aşılanmış toprak kullanımı,
- Fermente gıdalar (örneğin kombucha ve natto),
- Probiyotik içeren temizlik malzemeleri,
bu sorunun çözümüne katkı sağlayabilir.
Bu tür yöntemlerle, UUİ’de yaşayan astronotların bağışıklık sistemlerini güçlendirmek ve uzun süreli uzay görevlerinde sağlıklarını korumak mümkün olabilir.