Bilim insanları, volkanların yalnızca aktifken değil, tüm ömürleri boyunca magma odalarına sahip olduğunu ortaya koyan yeni bir araştırma yayımladı. Cornell Üniversitesi ve ABD Jeolojik Araştırma Kurumu (USGS) tarafından yürütülen bu çalışma, Kuzey Amerika’daki Cascade Sıradağları’nda bulunan altı volkanın altında geniş magma odalarının bulunduğunu tespit etti.
Bu keşif, aktif ve uyuyan volkanlar arasındaki ayrımı sorgulayan yeni bir bakış açısı sunuyor.
Aktif ve Uyuyan Volkanlar Arasındaki Fark Nedir?
Bir volkanın aktif olduğu, püskürme ve yüzeye lav çıkışıyla belirlenir. Ancak tüm aktif volkanlar lav püskürtmez; genç magma odalarına sahip olmaları nedeniyle gelecekte patlama potansiyeli taşıyanlar da aktif kabul edilir.
- Aktif Volkanlar: Hawai’i’deki Kilauea ve İzlanda’daki Grimsvötn, gözle görülebilir lav püskürmeleriyle bilinir.
- Uyuyan Volkanlar:Binlerce yıldır aktif olmayan ancak gelecekte patlama potansiyeli taşıyan volkanlardır. Örneğin:
- Tanzanya’daki Kilimanjaro Dağı (En son 360.000 yıl önce püskürdü)
- Japonya’daki Fuji Dağı (En son 317 yıl önce püskürdü)
Önceden, uyuyan bir volkanda büyük magma odalarının zamanla dağıldığı düşünülüyordu. Ancak yeni araştırma, bu anlayışa meydan okuyor.
Gizli Magma Odaları: Uyuyan Volkanlar Sandığımız Gibi Mi?
Araştırmacılar, Lassen Zirvesi, Krater Gölü, Newberry Volkanı, Hood Dağı, St. Helens Dağı ve Rainier Dağı gibi altı volkanı inceledi. Sismik dalgalar, bu volkanların altında büyük ve devamlı magma odalarının varlığını gösterdi.
Araştırma ekibinden Guanning Pang, bu keşfi şöyle değerlendirdi:
“Püskürme sıklığı ne olursa olsun, pek çok volkanın altında geniş magma odaları bulunuyor. Bu kütleler yalnızca aktif olduklarında değil, tüm ömürleri boyunca volkanların altında duruyor.”
Bu durum, bir volkandaki magma miktarının doğrudan bir patlama riskini göstermediğini ortaya koyuyor.
Volkanik Patlamalar Sanıldığından Daha Karmaşık
Önceden “Büyük miktarda magma varsa, püskürme ihtimali artar” düşüncesi yaygındı. Ancak yeni veriler, püskürmelerin magma odalarını tamamen boşaltmadığını, yalnızca fazla basınç ve hacmi dışarı attığını gösteriyor.
USGS, Ulusal Volkan Erken Uyarı Sistemi kapsamında, Cascade Sıradağları ve diğer volkanik alanlardaki izleme sistemlerini güçlendirerek erken püskürme belirtilerini daha iyi tespit etmeyi amaçlıyor.
Yeni ve Taşınabilir Sismik Görüntüleme Yöntemi Geliştirildi
Araştırmacılar, volkanların altını incelemek için taşınabilir bir yöntem geliştirdi. Eskiden yüzlerce sismometre gerektiren analizler, artık çok daha az araçla yapılabiliyor.
Çalışmanın yazarı Geoffrey Abers, bu yöntem sayesinde dünyanın farklı bölgelerindeki volkanların da aynı şekilde incelenebileceğini belirtti:
“Bu teknik, dünya çapındaki volkanları sistematik olarak incelemeye ve volkanik tehlike değerlendirmelerinde küresel bir çerçeve oluşturmaya yardımcı olabilir.”
Alaska gibi aktif volkanlarla dolu bölgelerde bu yöntemin uygulanması planlanıyor.