Almanya’nın Vestfalya bölgesinde metal dedektörü kullanan bir araştırmacı, Roma İmparatorluğu’na ait 1600 yıllık altın bir asma kilit keşfetti. Eserin, Avrupa’da eşi benzeri olmadığı belirtilirken, arkeologlar bu minyatür kilidin üçüncü ve dördüncü yüzyıllarda Roma’da kullanılan kilitlerin küçük bir versiyonu olduğunu tespit etti.
Keşif, Roma İmparatorluğu ile Almanya’nın kuzeyi arasında o dönemde bir ticaret ilişkisi olduğunu gösteriyor. Vestfalya-Lippe Bölge Birliği’nden arkeolog Michael Rind, kilidin Avrupa’da tek örnek olduğunu ve Romalı zanaatkârların ileri düzey işçiliğini ortaya koyduğunu belirtti.
Keşif Anı ve İlk İncelemeler
Metal dedektörüyle keşfi yapan Constantin Fried, bulduğu eseri ilk gördüğünde inanamadığını ve bu tarz Roma kilitlerinin genellikle çok daha büyük olduğunu söyledi. Antik dönemde demir veya bronzdan yapılan kilitlerin aksine, bu eserin altın ve demirden oluştuğu tespit edildi.
İlk restorasyon çalışmaları sırasında, kilidin merkezindeki silindirin demirden yapıldığı anlaşıldı. Eserin zamanla bozulduğu ve bazı parçalarının kaybolduğu, ancak kilidin muhtemelen bir anahtar ve zincirle kullanıldığı düşünülüyor.
Araştırmacılar, nötron taramaları kullanarak kilidin iç mekanizmasını detaylıca inceledi. İncelemelerde, mekanizmanın yay, sürgü, taban levhası, kılavuz rayı ve pim içerdiği belirlendi.
Roma ile Almanya Arasındaki Bağlantıyı Kanıtlıyor
Arkeologlar, bu kilidin sadece sandık veya mücevher kutularını korumak için mi kullanıldığı, yoksa özel bir anlam taşıyıp taşımadığı konusunda henüz emin değil. Ancak eser, Roma İmparatorluğu’nun Almanya’nın kuzeyine kadar uzanan ticaret yolları ve kültürel etkileşimi hakkında önemli ipuçları veriyor.
LWL Kültür Direktörü Barbara Rüschoff-Parzinger, bu keşfin Romalı demircilerin ve metal işçilerinin ne kadar gelişmiş bir teknik bilgiye sahip olduğunu gösterdiğini söyledi.
Araştırmacılar, kilidin mekanizmasını daha iyi anlamak için pirinç ve çelikten büyük bir replikasını üretti. Bu sayede antik Roma kilitlerinin çalışma prensipleri üzerinde detaylı analizler yapılabilecek.
Keşfi değerlendiren uzmanlar, benzer minyatür eserlerin daha önce bulunmamış olabileceğini ve bu tür keşiflerin devam edebileceğini düşünüyor.