NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu’ndan (JWST) elde edilen yeni veriler, Plüton ve Neptün ötesi cisimlerin yüzey yapısına dair önemli bulgular sundu. Bu keşif, bilim insanlarının beklentilerini beklenmedik şekillerde doğrularken, Güneş Sistemi’nin erken dönemine ışık tuttu.
Plüton ve Neptün Ötesi Cisimler Üzerine Keşif
NASA, Plüton ve diğer küçük buzlu gök cisimlerinin yapısını ilk kez detaylı şekilde gözlemledi. Bu cisimler, “Neptün ötesi cisimler” (Trans-Neptunian Objects – TNOs) olarak biliniyor ve Kuiper Kuşağı’nda yer alıyor. Araştırmalara göre bu cisimlerin yüzeyi, su, metan ve karbondioksit gibi Dünya’da gaz veya sıvı halde bulunan moleküllerin donmuş haliyle kaplı.
Ancak Güneş’ten ve Güneş Sistemi’nden gelen radyasyon bu kimyasal yapıyı değiştirerek metanol ve etan gibi daha karmaşık hidrokarbon molekülleri yaratabiliyor. Bu durum, NASA’nın çarşamba günü yayımladığı blog yazısında, James Webb Teleskobu’nun Yakın Kızılötesi Spektrograf (NIRSpec) cihazından elde edilen verilerle doğrulandı.
75’ten Fazla Neptün Ötesi Cisim İncelendi
Araştırmacılar, Webb Teleskobu’nun NIRSpec cihazını kullanarak 75’ten fazla Neptün ötesi cismi gözlemledi. Bu cisimlerin çapları 10 kilometreden 2.500 kilometreye kadar değişiyor. Plüton gibi cüce gezegenler de bu gruba dahil. Bu cisimlerin Güneş Sistemi’nin erken dönemlerinde Uranüs ve Neptün’ün göçünü yansıttığı düşünülüyor.
Spektrograf cihazı, ışığı spektruma ayırarak bu cisimlerin sıcaklık, kütle ve kimyasal bileşimlerini analiz etme imkanı sağlıyor. 60’tan fazla Neptün ötesi cisimden elde edilen veriler, üç farklı “spektral sınıf” belirlenmesine olanak tanıdı. Bu sınıflar, cisimlerin renk, sıcaklık ve kimyasal yapısını kategorize etmek için kullanılıyor.
Plüton ve Kuiper Kuşağı
Bir zamanlar Güneş Sistemi’nin 9. gezegeni olarak bilinen Plüton, 2006’da yapılan yeniden sınıflandırma ile cüce gezegen statüsüne alındı. Plüton, Kuiper Kuşağı’nda yer alan Neptün ötesi cisimlerin en büyüğü olarak biliniyor.
Spektrum analizinde, özellikle su, karbondioksit buzu ve silikat bakımından zengin tozların moleküler yapıda baskın olduğu görüldü. Bu cisimlerden bazıları, Güneş’e daha yakın bölgelerde daha yüksek sıcaklıklara maruz kalıyor.
DiSCo-TNOs Programı ve Gelecekteki Çalışmalar
Bu keşifler, uluslararası bir araştırmacı grubu tarafından yürütülen DiSCo-TNOs programı kapsamında gerçekleştirildi. Gelecekte, bu cisimler ve uydularının daha ayrıntılı görüntüleme ve spektroskopik analizleri yapılacak. Bu çalışmalar, Güneş Sistemi’nin oluşumuna dair daha fazla bilgi sağlayabilir.