ABD’deki Cornell Üniversitesi araştırmacıları, James Webb Uzay Teleskobu (JWST) kullanarak ötegezegenlerde su izlerini tespit edebilecek yeni bir yöntem geliştirdi. Bu yöntem, gezegenlerin yüzey bileşimini belirlemeye ve suyun varlığına dair kanıt elde etmeye yardımcı olabilir.
Dünya’daki Bazalt, Ötegezegenleri Aydınlatıyor
📌 Cornell Üniversitesi’nden Mühendislik Profesörü Esteban Gazel, ötegezegenlerin yüzey yapısını analiz etmek için Dünya’daki bazaltları incelediklerini belirtti.
📌 “Dünya’nın mantosu eridiğinde bazalt oluşur. Mars’ın mantosu eridiğinde de bazalt oluştu. Ay’ın yüzeyi büyük ölçüde bazalttan oluşuyor. Bu nedenle, Dünya’daki bazaltları analiz ederek JWST’den gelen verilerle ötegezegenlerin yapısını çözmeye çalışıyoruz.”
📌 Gazel ve Macalester College’dan Asistan Profesör Emily First, Nature Astronomy dergisinde yayımlanan çalışmalarında, kayaların spektral izlerini analiz ederek gezegen yüzeylerinin bileşimini anlamaya odaklanıyor.
Bazalt Örnekleri Üzerinde Kızılötesi Işık Analizi
📌 Araştırmacılar, 15 farklı bazalt örneğinin yaydığı kızılötesi ışıkları ölçerek JWST’nin tespit edebileceği spektral imzaları belirledi.
📌 Eğer bir ötegezegende bazaltik lavlar yüzeye çıkıp soğuyorsa, bunlar sertleşerek kayalara dönüşüyor.
📌 Eğer gezegende su bulunuyorsa, bu bazalt kayaları suyla etkileşime girerek yeni mineraller oluşturabiliyor.
📌 Bilim insanları, bu spektral farklılıkları inceleyerek gezegenin yüzeyinde veya iç yapısında su olup olmadığını tespit edebiliyor.
Yeni Yöntem LHS 3844b Üzerinde Test Edildi
📌 Araştırmacılar, yöntemlerini Dünya’dan 48 ışık yılı uzaklıktaki ‘Süper Dünya’ LHS 3844b üzerinde test etti.
📌 Nikole Lewis’in laboratuvarında çalışan Ishan Mishra, gezegenin yüzey bileşimini bazalt spektral verileriyle modellemek için özel bir bilgisayar kodu yazdı.
📌 Gezegenlerin silisyum, alüminyum ve magnezyum oranlarını analiz ederek, bu kayaların nasıl oluştuğunu ve hangi koşullarda şekillendiğini anlamaya çalıştılar.
📌 Bu araştırma, gelecek yıllarda JWST ve diğer gözlemevleri tarafından ötegezegenlerde su arayışında kullanılacak yeni bir yöntemin temelini oluşturuyor.