ABD’de düzenlenen en büyük HIV/AIDS konferansı olan Retrovirüsler ve Fırsatçı Enfeksiyonlar Konferansı (CROI), bu yıl bilimsel gelişmelerden çok finansal kriz ve bütçe kesintileriyle gündeme geldi.
Epidemiyolog Wafaa El-Sadr, 9 Mart’ta yapılan açılış töreninde, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından sağlanan büyük bir fonun Donald Trump yönetimi tarafından iptal edildiğini açıkladı. Çalıştığı Columbia Üniversitesi’ne ayrılan 400 milyon dolarlık federal fon da kesildi. Üniversitenin kampüste antisemitizme karşı yeterince önlem almadığı gerekçesiyle bu kararın alındığı belirtildi.
HIV/AIDS alanındaki uzmanlar, sağlık hizmetlerindeki bu ani fon kesintilerini “felaket” olarak nitelendirdi. Konferans başkanı ve Kaliforniya Üniversitesi San Francisco (UCSF) araştırmacısı Diane Havlir, HIV tedavi ve önleme projelerine yapılan desteklerin aniden çekilmesini “yıkıcı ve acımasız” olarak tanımladı.
HIV aktivisti Rebecca Denison, 35 yıldır HIV ile yaşadığını belirterek, bilim insanlarına seslendi: “Çalışmalarınız hayatımı kurtardı. Ancak şimdi yapılan bu kesintilerle birçok insan risk altında.”
HIV Tedavisinde Umut Veren Gelişmeler
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, konferansta HIV önleme ve tedavisinde önemli ilerlemeler de paylaşıldı.
HIV’e Karşı Tek Dozluk Koruyucu Enjeksiyon
Bilim insanları, HIV bulaşını önlemede devrim yaratabilecek bir ilaç üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
- Lenakapavir adlı ilaç, tek bir enjeksiyonla 1 yıl boyunca HIV’den koruma sağlayabilir.
- Gilead Sciences araştırmacıları, 40 kişilik bir denemede 5 gramlık yüksek dozun, önceki 6 aylık formülasyondan daha etkili olduğunu kanıtladı.
- Lancet dergisinde yayımlanan verilere göre, ilaç vücutta bir yıl boyunca koruyucu seviyelerde kalabiliyor.
Ancak uzmanlar, kas içine yapılan enjeksiyonun acı verici olabileceği konusunda uyarıyor. Gilead, daha düşük dozlarla aynı koruyucu etkiyi sağlamaya çalışacak.
HIV Salgını Hızla Yayılmaya Devam Ediyor
Yeni ilaçlar umut vaat etse de, küresel HIV salgını hala büyük bir tehdit oluşturuyor.
- 2024’te 1,3 milyon kişi HIV ile enfekte oldu, bu rakam BM’nin 5 yıl önce koyduğu hedefin yaklaşık 4 katı.
- Ortadoğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa, Orta Asya ve Latin Amerika’da HIV vakaları hızla artıyor.
- Duke Üniversitesi Küresel Sağlık Enstitüsü’nden Chris Beyrer, HIV’e karşı bir aşı bulunmadan salgının kontrol altına alınamayacağını vurguluyor.
ABD’nin desteklediği Başkanın Acil AIDS Yardım Planı (PEPFAR) kapsamında bugüne kadar 8 milyon kişi için HIV önleme ilaçları sağlanmıştı. Ancak ABD hükümeti, 6 Şubat’ta aldığı kararla PEPFAR fonlarını yalnızca hamile ve emziren bireylerle sınırladı.
Uluslararası AIDS Derneği Başkanı Beatriz Grinsztejn, ABD’nin yıllardır yaptığı büyük yatırımların bir anda kesilmesine “şoke olduklarını” söyledi.
HIV Tedavisinde Yeni Bir Dönem: Antikorlarla Virüsü Kontrol Altına Almak
HIV araştırmalarındaki en büyük engellerden biri, “rezervuar” adı verilen bağışıklık hücreleri içinde gizlenen HIV DNA’sıdır. Bu hücreler, antiretroviral ilaçlarla baskılansa da, tedavi bırakıldığında virüs tekrar aktive oluyor.
HIV’i Yok Etmek İçin Antikor Tedavisi
- Son 20 yıldır latansiyi tersine çeviren ajanlar (latency reversal agents – LRA) test edildi, ancak bu yöntem HIV’i tamamen ortadan kaldırmada başarısız oldu.
- Yeni strateji, “geniş ölçüde nötralize edici antikorlar (bNAbs)” ile HIV’i hedef almak.
- Klinik deneylerde, bu antikorları alan HIV pozitif bireylerin %10-20’sinin 84 gün boyunca tedavi olmadan virüsü kontrol edebildiği gözlemlendi.
Afrika Sağlık Araştırma Enstitüsü’nden Thumbi Ndung’u, Güney Afrika’da yürütülen çalışmada, 20 kadına iki bNAb verildiğini ve 4’ünün 55 haftadır virüsü baskıladığını, birinin ise 2,5 yıldır tedavi olmadan HIV’i kontrol edebildiğini bildirdi.
İngiltere ve Danimarka’da yapılan başka bir araştırmada:
- 68 kişi rastgele iki gruba ayrıldı.
- Bir grup bNAbs aldı, diğer grup plasebo aldı.
- 20 hafta sonunda, bNAbs alanların %75’i virüsü kontrol ederken, plasebo grubunda bu oran %8,8’de kaldı.
Bu araştırmalarda, bNAbs’nin bağışıklık sistemini HIV’e karşı daha güçlü hale getirdiği, “aşı etkisi” (vaccinal effect) yarattığı düşünülüyor.
Imperial College London’dan Sarah Fidler, “Bu yöntemin neden bazı insanlarda işe yaradığını, bazılarında işe yaramadığını anlamamız çok önemli” dedi.
Geleceğe Umutla Bakılıyor
HIV/AIDS araştırmalarında finansal kriz ve bilimsel ilerlemeler iç içe geçmiş durumda.
- ABD’nin fon kesintileri, HIV tedavi ve önleme çabalarına büyük bir darbe vurdu.
- Ancak bilim dünyası, HIV’i önlemek ve tedavi etmek için yeni umutlar sunmaya devam ediyor.
- Uzun etkili PrEP ilaçları ve antikor bazlı tedaviler, HIV’i tamamen kontrol altına almanın kapısını aralayabilir.
Epidemiyolog Ole Schmeltz Søgaard son noktayı şöyle koyuyor:
“Bağışıklık sistemini güçlendirmek, HIV’i yenmenin en iyi yolu gibi görünüyor. Şu an için odaklanmamız gereken şey bu.”
Kaynak: Science