Schmidt Okyanus Enstitüsü’nden araştırmacılar, Antarktika yakınlarındaki Güney Sandwich Adaları’nın 2 kilometre derinliğinde dev bir deniz örümceği keşfetti. Yemek tabağı büyüklüğünde olan bu dev örümcek, su altı araknidlerinin çeşitliliğine dair yeni bilgiler sunuyor.
Bu keşif, derin deniz devliği olarak bilinen fenomeni bir kez daha doğruluyor. Bilim insanlarına göre, soğuk su koşulları ve derin okyanusun sunduğu çevresel avantajlar, bu türlerin aşırı büyümesine olanak sağlıyor.
Derin Deniz Devliği Nedir?
“Derin deniz devliği” adı verilen bu olgu, bazı deniz canlılarının sığ sularda yaşayan akrabalarından çok daha büyük olmasıyla açıklanıyor. Bu devleşmeye örnek olarak:
- Koca kalamar
- Büyük kırmızı denizanası
- Derin su vatozu
- Yedi kollu ahtapot gösterilebilir.
Bilim insanları, bu canlıların büyük boyutlara ulaşmasının ana nedenlerinden birinin soğuk su ortamında yavaş metabolizmanın desteklenmesi olduğunu düşünüyor.
Deniz Örümcekleri Nasıl Hayatta Kalıyor?
Deniz örümcekleri ya da bilimsel adıyla pycnogonidalar, karada yaşayan örümceklerin uzak akrabalarıdır. Ancak karasal türlerden farklı olarak:
- Bacak açıklıkları 50 santimetreyi geçebilir.
- Proboskis adı verilen boru şeklindeki organlarıyla denizanası ve denizşakayıklarını içlerinden emerek beslenirler.
- Akciğerleri yoktur, dış iskeletleri aracılığıyla nefes alırlar.
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne (NOAA) göre, bugüne kadar 1.500’den fazla deniz örümceği türü keşfedildi. Ancak bu keşif, buzlu okyanusların derinliklerinde hala keşfedilmeyi bekleyen daha birçok tür olduğunu gösteriyor.
Deniz Örümcekleri Neden Bu Kadar Büyük?
Schmidt Okyanus Enstitüsü’ne göre, okyanusun fiziksel özellikleri bu canlıların büyümesini destekliyor:
- Derin denizlerin muazzam basıncı ve düşük sıcaklıkları, canlıların daha yavaş bir metabolizmaya sahip olmasını sağlıyor ve büyümelerine izin veriyor.
- Okyanusun kaldırma kuvveti, bu canlıların yerçekimine karşı koymadan büyüyebilmesine imkan tanıyor.
Derin Deniz Canlılarını Araştırmak Neden Zor?
Derin deniz ortamlarına erişim hâlâ büyük bir zorluk. Gelişmiş su altı araçları bile okyanusun en derin noktalarına ulaşmakta güçlük çekiyor. Bu nedenle, bilim insanları derin denizlerde yaşayan canlılar hakkında sınırlı bilgiye sahip.
Ancak bu keşif, okyanusların hâlâ keşfedilmeyi bekleyen birçok gizemli canlı barındırdığını gösteriyor.