Yeni bir araştırmaya göre, kontrolsüz şekilde atmosfere geri dönen roket enkazlarının yoğun uçuş güzergahlarına düşme olasılığı dörtte bir. Bu riskin, uçaklarla doğrudan çarpışma ihtimali düşük olsa da, hava sahalarının kapanmasına ve büyük aksaklıklara yol açabileceği belirtiliyor.
British Columbia Üniversitesi’nden bilim insanları, uzay endüstrisinin bu riski yeterince yönetmediğini ve sorumluluğun büyük ölçüde havayollarına yüklendiğini vurguluyor.
Roket Enkazı Hava Trafiğini Nasıl Tehdit Ediyor?
Bilim insanları, 2022 yılında 20 tonluk bir roket parçasının Avrupa’nın güneyine düşmesi nedeniyle hava sahasının kapatılmasını önemli bir örnek olarak gösteriyor.
- 2023 yılında 258 roket başarılı şekilde fırlatıldı, ancak 120 kontrolsüz roket enkazı atmosfere yeniden giriş yaptı.
- Şu anda yörüngede en az 2 bin 300 roket gövdesi bulunuyor, bu da kazaların yaşanma ihtimalini artırıyor.
- Her yıl bir roketin uçakla çarpışma ihtimali 430 binde bir olarak hesaplanıyor, ancak hava sahalarının kapatılması veya uçuşların iptal edilmesi ihtimali daha yüksek.
Yetkililer Seçim Yapmak Zorunda: Risk Mi, Önlem Mi?
Araştırmacılar, havacılık sektörünün ve yetkililerin risk yönetiminde zor kararlar almak zorunda kaldığını vurguluyor.
“Yetkililer, ya riski göze alarak uçuşları devam ettirecek ya da hava sahalarını kapatacak. Ancak her iki senaryo da ideal değil.”
British Columbia Üniversitesi’nden Ewan Wright, SpaceX’in Starship roketinin fırlatıldıktan kısa süre sonra patlamasıyla hava sahasının aniden kapanmasının yaratabileceği kaosu gözler önüne serdiğini belirtiyor.
Bu tür olaylar, uçuşların aniden iptal edilmesine, uçakların yön değiştirmek zorunda kalmasına ve büyük aksamalara neden olabilir.
Bilim İnsanlarından Çözüm Çağrısı
Uzmanlar, uzay endüstrisinin bu riske karşı harekete geçmesi ve roketlerin kontrollü şekilde geri dönecek şekilde tasarlanması gerektiğini vurguluyor.
- Roketlerin atmosfere yeniden girişinin öngörülebilir olması ve okyanus gibi güvenli bölgelere düşmesi sağlanmalı.
- Uzay ajansları ve özel şirketler, sorumluluğu paylaşarak bu riski azaltmaya yönelik adımlar atmalı.
- Uluslararası iş birliği şart, çünkü bu risk küresel havacılık sistemini etkiliyor.
Bu önemli bulgular, hakemli bilim dergisi Scientific Reports’ta yayımlandı.