Polonya’daki Maszycka Mağarası’ndan çıkarılan fosiller, yaklaşık 18 bin yıl önce Avrupa’daki erken insan topluluklarının yamyamlık yaptığını ortaya koydu. Araştırmalara göre bu topluluklar, savaş zamanlarında düşmanlarının beyinlerini yiyor ve cesetleri besin kaynağı olarak kullanıyordu.
Scientific Reports adlı akademik dergide yayımlanan bulgular, Polonya’da yaşayan Magdalenian avcı-toplayıcılarının cenaze ve ritüel uygulamalarına dair önemli ipuçları sunuyor. Önceki çalışmalar, bu tür toplulukların yamyamlığa ya ritüel nedenlerle ya da açlık koşulları altında başvurduklarını gösteriyordu. Ancak yeni bulgular, yamyamlığın beslenme amaçlı olduğunu doğruluyor.
Maszycka Mağarası’nda Çarpıcı Kanıtlar
Araştırma kapsamında, Krakow yakınlarındaki Maszycka Mağarası’ndan çıkarılan 53 insan kemiği, 3D mikroskopi teknikleri ile analiz edildi. Elde edilen veriler, bu kemiklerin ölümden kısa bir süre sonra işlendiğini ve cesetlerin besin kaynağı olarak kullanıldığını gösteriyor.
Kemiklerin çoğunda, et ve iliklerin çıkarılması için kırık ve kesik izleri bulundu. Bu izler, insanların kas demetlerini, beyinlerini ve iliklerini sistematik olarak çıkardıklarını ortaya koyuyor. Özellikle kafataslarındaki kesik izleri, besin açısından zengin olan beyne ulaşmak için kafa derisinin soyulduğunu işaret ediyor.
Rovira i Virgili Üniversitesi’nden çalışmanın ortak yazarı Francesc Marginedas, “İnsan kemiklerinde bulunan kesik izleri ve kasıtlı kırıklar, cesetlerin beslenme amacıyla tüketildiğini açıkça gösteriyor. Bu durum, yamyamlığın cenaze ritüeli hipotezini ortadan kaldırıyor” dedi.
Hayvan Kemikleriyle Karışık İnsan Kemikleri
Maszycka Mağarası’ndaki insan kemikleri, hayvan kemikleriyle karışık halde bulundu. Araştırmacılar, tüm kemiklerin aynı döneme tarihlendiğini ve bu durumun insanların ve hayvanların aynı olayda öldürüldüğünü düşündürdüğünü belirtiyor. Büyük olasılıkla, bu olay savaş zamanında yaşandı.
Araştırmanın diğer yazarı Palmira Saladié, yamyamlığın insan evriminde farklı dönemlerde görülen bir davranış olduğunu vurguluyor. Saladié’ye göre, bu davranış bazen hayatta kalma ihtiyacına, bazen de ritüel uygulamalara ve gruplar arası şiddet dinamiklerine karşılık geliyor.
Demografik Genişleme ve Rekabet
Yaklaşık 20 bin yıl önceki Son Buzul Maksimumu’nu takip eden demografik genişlemenin, kaynaklar üzerinde rekabeti yoğunlaştırdığı ve bu durumun erken insan toplulukları arasında çatışmalara yol açmış olabileceği düşünülüyor. Araştırmacılar, bu tür çatışmaların bazı durumlarda savaş yamyamlığına neden olduğundan şüpheleniyor.