Ünlü yazar ve sunucu Clemency Burton-Hill, yaşadığı beyin kanaması sonrası hem mesleki hem de kişisel yaşamında büyük bir mücadele verdi. BBC yapımı olan ve izleyicilerle buluşan My Brain: After the Rupture belgeseli, sadece bir iyileşme hikâyesi değil, aynı zamanda bir insanın kimliğini, hayallerini ve anneliğini yeniden inşa etme yolculuğunu gözler önüne seriyor.

Bir Anda Değişen Bir Hayat
Belgeselin başında, 2017 yılında kitap tanıtımı yapan akıcı ve kendinden emin bir sunucu izliyoruz. Bir sonraki sahnede ise Clemency Burton-Hill, hastane yatağında ismini bile zor söyleyebilen bir hasta. 2020 yılının Ocak ayında, henüz 38 yaşında geçirdiği beyin kanaması, hayatını kökten değiştirdi. İki yıllık süreç boyunca kamerayı elinden bırakmayan Burton-Hill, bu süreci izleyiciyle açık ve dürüst bir şekilde paylaşıyor.
Cesaret, Kaygı ve Mücadeleyle Dolu İyileşme Süreci
Belgesel, Burton-Hill’in kaybettiklerini ve bunlarla nasıl başa çıktığını tüm çıplaklığıyla gösteriyor. Her ne kadar fiziksel ve konuşma becerileri kısmen geri gelse de, psikolojik etkiler derin bir iz bırakıyor. Zaman zaman, “Vücudum nörolojik bir kışa girdi” diyerek yaşadığı çaresizliği dile getiriyor.
Belgeselin etkileyici noktalarından biri de Burton-Hill’in eski hayatıyla vedalaşmaya çalışırken hissettiği yoğun duygular. Sevdiği kemanına uzun süre dokunamaması, çocuklarıyla eskisi gibi vakit geçirememesi ve hatta yazarlık kariyerinde bile kendisiyle yüzleşmek zorunda kalması, belgeselin duygusal yükünü artırıyor.
Müzik ve Kimlik: Kaybedilen Bir Dost
Profesyonel bir keman sanatçısı olan Burton-Hill, sağ tarafında his kaybı yaşadığı için enstrümanına bir süre veda etmek zorunda kalıyor. Çocukluk görüntülerinde keman çalarken izlediğimiz Burton-Hill, müziğin hayatındaki yerini kaybetmenin acısını fazlasıyla hissediyor. Müziğin, sadece bir meslek değil, aynı zamanda onun için bir dost ve kimlik kaynağı olduğu her sahnede hissediliyor.
Belgeselin En Çarpıcı Anı: Bir Babayla Hesaplaşma
Belgeselde belki de en etkileyici anlardan biri, beyin kanamasıyla değil, Burton-Hill’in babasıyla yaşadığı duygusal yüzleşmeyle geliyor. Ünlü sanat programcısı Humphrey Burton, kızına duyduğu eksik sevgiden dolayı gözyaşlarına boğuluyor. İzleyici, bu sahnede sadece bir hastalık değil, bir ömür boyu taşınan yüklerin de bir noktada patlak verdiğine tanık oluyor.
Mükemmeliyetçi Bir Ruhun Yeniden İnşası
Cambridge Üniversitesi mezunu ve kariyerinde hep yüksek standartlara sahip olmuş olan Burton-Hill, belgesel boyunca sürekli kendini yeniden tanımlamaya çalışıyor. Yazdığı yeni kitabın bile ona eski hayatının bir hatırlatıcısı olması, bu sürecin ne kadar sancılı olduğunu gösteriyor.
Belgesel, Another Year of Wonder kitabının yayımlandığı 2021’in sonunda sona eriyor. Ancak izleyici, doğal olarak şu soruyu soruyor: Burton-Hill üç yıl sonra ne durumda? Mücadelesine nasıl devam etti? Gerçekten kabullendi mi, yoksa hâlâ defansif bir direniş içinde mi?